Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Halkı, kul kertesinden, vatandaş yapan "diktatör" Atatürk.
Despotizm, yavaş yavaş ve sinsi yollarla toplumun iliklerini kemiri ve onu günün birinde ölü külçe haline getirir. Despotik rejimler ani sonuçlar yerine uzun vade itibariyle kahredici hükmünü mutlaka gösterir. Bundan dolayıdır ki despotizmi, anarşiye nazaran "ehven-i şer" sanmak ve anarşiyi önlemek amacıyla iktidarın insafsız, gadredici ve kötü uygulamalarına yollanmak doğru değildir. Doğru olan şey, özgürlükleri hiçbir bahaneyle iktidarı feda etmemek ve bu iki öğeyi terazinin iki kefesine vurup dengelemektir. Hatta biraz daha akıllıca iş görmek gerekiyorsa, terazinin özgürlük kefesine ağırlık vermektir. Bu akıllılığı gösterebilen milletler ki gelişme ve demokrasiye erişme şansına sahip olabilmişlerdir. İslam ülkeleri arasında bu gerçeği ilk kez görebilen, Atatürk Türkiye'si olmuştur. Her ne kadar Atatürk'ü bir "diktatör" saymak mümkünse de "Maurice Duverger" gibi dünyanın tanınmış hukçularının belirttikleri gibi, onun uyguladığı diktatorya "Hayırlı bir diktatorya" niteliğinde olmuştu çünkü o, insan varlığını kul kertesine indiren şeriat canavarını saf dışı kılıp, kişiyi doğal hak ve özgürlükle kavuşturmuştur.
Sayfa 507Kitabı okudu
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.