Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

verdiğin her kederin yüreğimde yeri var hangi kitabı açtıysam seni okudum yıllardır hangi aynaya baktıysam seni gördüm gel desen gelemem git desen gidemem öl desen kanım akmaz anladım artık seni sevmek yüce bir şey anladım seni sevmek tanrı'ya yaklaşmak gibi insanlar içinde bir sana inandım bir seni sevdim kendimden başka uykularımın bölündüğü saatlerde sendin düşündüğüm soluk soluk sivri bıçaklar gibiydin karanlığımda gözümü yumsam seni görüyordum oynak türkülere benzeyen yürüyüşünle sen çıkıyordun karşıma karanlığımda iki yıldızdı ellerin görülmedik karanlığımda bir orman yangınıydı dudakların istesen hayat verirdim bu karanlıklara istesen gökyüzünü bir mendil gibi yırtardım denizlerden, göllerden, nehirlerden sana görmediğin renkler yaratırdım zamanın ötesinde yeni bir dünya kurardım sana insansız, tanrısız, kedersiz severdin dağ rüzgârlarının serinliğince yaşardın bu sefil dünyamızdan uzak bir yanıp bir sönen ışıklar gibiyim yumruk kadar yüreğimde sen varsın kutsal kederler içinde seninleyim artık sarı badanalı evlerde baş başayız bütün duvarlara gölgen kazınmış kokun sinmiş bütün perdelere kapılarda parmakların beyaz beyaz sokaklarda ayaklarının izi ben bu sokaklarda ölsem kaldırımlar çekmez ağırlığımı söylesem aşkımı asırlar boyunca bu ikiyüzlü insanlar anlamaz beni desem ki yeryüzüne beş peygamber geldi beşincisi sensin desem ki iki kişi kaldık dünyada ikincisi sensin desem ki birisi var yeri göğü var eden o da sen olurdun sana tapmak için kilden bir heykel yapardım güzelliğine bilsem ki sen tanrı'dan iyisin bilsem ki tanrı senden güzel değil senin o kocaman kocaman gözlerin yok mu nasıl duruyor boşluğunda arzuların anlamıyorum nasıl nasıl bakıyor bana böyle merhametten uzak git diyorsun nereye gideyim? ümitlerim ne olacak? bunca şiirleri kim söyleyecek sana? kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini? gitmek mümkün olsa da gitsem uzaklara sevmesem seni bir daha paramparça etsem yüreğimi cam gibi sonra yaksam savursam küllerini karlı dağlardan açık denizlerden yine seni severdim toz toz yine sana tapardım küllerimin ağırlığınca bu oksijen gazı olmasa da olurdu ama beethoven gelmeseydi dünyaya seni bu kadar sevemezdim ikimizin ortasında o duruyor sağımızda birinci keman solumuzda ikinci keman karşımızda üçüncü keman sonra orglar, flütler, kontrbaslar sustur şu orkestrayı beethoven şimdi dokuzuncu senfoninin sırası mı? bunca yalnızlıklar, bunca yokluklar benim işim değil bu çirkinliği ben yaratmadım ne de bu kahpe güzellikleri bende sevmediğin ne varsa senden türedi şu karanlık bakışlar şu ellerimin pisliği şu dudaklarımdan çıkan iğrenç sözler besbelli senin eserin ne buldumsa sende buldum kötülükten yana ne öğrendimse senden öğrendim seni sevdikten sonra başladım yaşamaya seni tanrı yarattıysa beni kim yarattı bu azabı kim verdi bana çıngıraklı yılanların zehrini içtim balinaların kusmuklarını kükürt kokulu imkânsızlıklar içindeyim oysa güzeldim tarihin ilk çağlarında görsen şaşardın öyle aydınlıktım öyle iyiydim kobalt mavileriyle doluydu yüreğim kurşun beyazlarıyla severdin beni midye kabuklarının yeşilliğince sonunda dediğim çıktı işte samanyolundan bir yıldız düştü dünyaya sinekler gibi eziliverdi insanlar her şey bir anda olup bitti yapayalnız kaldık ne radyoaktivite ne mantar şeklinde bulutlar ne yaşamak sevinci ne ölüm korkusu sonunda üç kişi kaldık dünyada sen ben bir de jiro'nun manon lesko'su yine bana bakarken yüzün kızarıyor toplum kurallarından kurtulamadın daha bütün çayırlar bomboş görmüyor musun? al başını dağlara çık avaz avaz şarkı söyle sokaklarda bir kibrit çak bütün evler yansın yüz bin yılın öcünü al bu şerefsiz dünyadan sonra kaldır kendini denize at biraz serinle sevebildiğim kadar insanım ben on gram arsenik yeter canıma beni düşünme uzun mistral rüzgârlarının üzerine nimbus bulutları geliyor kaç uykumuz bölündü çırılçıplağız kum fırtınası başladı çin seddinin ötesinde gölgemizi bir asya şehrinde unuttuk taklamakan çöllerinde kaldı rüyalarımız haydi git çok olduk* iki olduğumuz yerde haydi git bir kalırsak yine var olacağız
everest yayınları, pdfKitabı yarım bıraktı
·
156 görüntüleme
irida okurunun profil resmi
*ilk basımında bu kısım "yok olduk"muş
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.