Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ancak yalnızca bir çiçeği kendime benzetirdim. Gelincik çiçeği... Gelincik çiçeği hüzün demekti. Bana göre gelinciğin diğer çiçekler gibi bir albenisi yoktu ya da güller gibi gösterişli değildi, papatyalar gibi güzel kokmuyordu, hatta belirgin bir kokusu bile yoktu. Karanfiller gibi birçok rengi olmazdı, gelincikler çoğu zaman kustuğum kanın rengindeydi. Yıldız çiçekleri gibi gösterişli ve kaktüsler gibi güçlü değildi, gelincik fazla hassas bir çiçekti. Kadife yapraklarına dokunduğunuz an yaprakları yere düşerdi, toprağından kopardığınızda saniyeler içinde solardı. Gelincik çiçeği hüzün demekti, gözyaşlarını akıtan bir hüzün. Hassastı ve kırılmaya müsait ince bir dalın üstünde saklıydı taç yaprakları. En küçük bir rüzgârda bükerdi boynunu, yas tutar ve matemi anlatırdı. Beni en iyi gelincik çiçeği anlatırdı çünkü çiçek dilinde gelincik, "Beni sevme, yarınım belli değil" demekti.
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.