Çürüme ~ Emre Timur
Selamlar,
Bu ay #herayokuyanlarkulübü ile birlikte
emre timur ‘un #çürüme kitabına bende eşlik ettim. Kitabın konusundan ziyade her zaman olduğu gibi kitabı kişisel bakış açımla aktarmak istiyorum sizlere
Farid Farjad’ın bir sözünü Emre Timur’un Çürüme kitabıyla özdeşleştirmek istiyorum öncelikle. Şöyle demiş Farid Farjad : “Dünyada yüzlerce millet, dil, din, mezhep olabilir ama sadece iki çeşit insan vardır. Vicdanı olan ve vicdanı olmayan” Okuduğum kitapta da vicdan üzerinde durulmuş ve dünyaya çürümek için değil yaşamak İçin geldiğimizi hatırlatıp bunu edebiyatla bütünleştirmek istemiş yazar
Emre Timur da şöyle der:”Çürümek hayattır. Öldüğümüz gün durur çürümelerimiz, bilinenin aksine. Ve bilinenin aksine yaşam, dev bir kokuşma şölenidir.” Hayatın aslında mücadele etmek olduğunu anlatır ve mücadelenin ayağa kalkmakla olduğunu, kalktığında ayakta durabilmenin , gerekirse çığlık atabilmekte olduğunu. Acıların insanı güçlendirmek için bir öğreti olduğunu.
Aslında bu kitabın felsefi boyutu oldukça fazla ve daha derin. Durup düşündürmek istenen bir amaçla yazılmış. İç monologlara çokça yer verilen kitapta yazar insanın karanlık yönünü resmetmek de istemiş. Her insanın bir renk olduğunu düşünürsek bu kitapta insanın gri rengi ele alınmış ve şöyle demiş çürüme kitabı “ ..vicdanında yaşananlar ve hatırlamak istemediklerine bakınca da grinin milyon tonu var. Hangisi esas hangisi naylon? Ben derim ki insan bin kat”
Aile, ahlak, adalet üzerine iç hesaplaşmaların buram buram anlatıldığı kitap kenar mahallelerde bir gece de değişen hayatın içine çekiyor bizleri. Sizi oldukça rahatsız edebilecek bir konusu var zaten bunun İçin yazılmış olduğunu da söylüyor. Ayağa kalkmanın vaktinin geldiğini ,kokuşmuş çürüyen adalete dur demek istercesine muazzam ve gerçekçi bir konu. Umarım bir gün biter adaletin kış uykusu.!
Herkese keyifli okumalar