“Cebrail Muhammad’e şöyle dedi: ‘Biz, ancak Rabbinin buyruğuyla ineriz; geçmişimizi geleceğimizi ve ikisinin arasındakileri bilmek O’na mahsustur...” (Meryem Suresi: 19/64)
“... Bizim herbirimizin bilinen bir makamı vardır. şüphesiz biz sıra sıra duranlarız. şüphesiz biz Allah’ı tesbih edenleriz.” (Saffat: 37/164-166)
Al-i İmrân Suresi’nde geçen bir ayet ise, belki de hepsinden daha ilginçtir:
“Allah, melekler, ve adaleti yerine getiren ilim sahipleri, O’ndan başka Tanrı olmadığına şahitlik etmişlerdir. O’ndan başka Tanrı yoktur, O güçlüdür, Hâkimdir.” (Al-i İmrân Suresi: 3/18)