Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hayal kırıklığı
Yanya tarafı gibi Arnavut ahalinin mübadeleye tabi olarak bize gelmesini hiç istemiyorum. Bunlar memleketimizde birer eşkıya ve zorba olup köylülerimizin canını çıkarıyorlar ve güzel soyuyorlar. Eski asırlarda da bu böyle. Bunu Montagna'ya hususi surette rica ettim. Onun da işine geliyordu. İtalya'nın Arnavutluk üzerindeki emellerine muvafıktır. Montagna bunu celsede teklif etti. Kabul ettik. Bu sebeple maddedeki tabiri "Mübadele edileceklerin Türk ve Müslüman dininde ve Yunan teb'ası olması" şekline koyduk. Ben bundan memnun ve müsterih idim. Halbuki mübadele olurken Yanya Arnavutları "Biz Türküz, evlâd-1 fatihanız" deyip mübadeleye dahil olmuşlar. Bunu da yapanlar şimdi Müdafaa-i Milliye Vekili olan Mustafa Abdülhalik [Renda] ve Besim Ömer Paşa [Akalın] ve emsalidir. Halbuki bu adamlar eskiden Arnavutluklariyle iftihar ederlerdi. Hatta Besim Ömer'in babası Arnavutluk istiklâli içtimaına iştirak ettiğinden Kastamonu'ya sürülmüştü. Yanya Arnavutları'ndan olan bunlar, dalaverelerini uydurup bu halkı Türkiye'nin en güzel yeri olan Erenköy'ünden Kartal'a kadar olan mıntıkaya yerleştirmişler. Kendilerine de yalan vesikalar uydurarak, güzel, geniş arazi ve evler almışlar. Benim bu entrika ve yağmadan haberim yok. Sulhu imzaladık. Arkasından da hükümetten çekildik. Bir gün Ankara'ya gidiyorum. Bu istasyonlarda hep Rumca konuşuyorlar. Hayret ettim, sordum: "Bu Rumlar niçin mü- badele edilmedi." dedim. Dediler ki: "Bunlar Rum değil, Yanyalılar, Rumlar gitti. Yerlerine bunlar kondu." Bunların ana dilleri Rumca. Bu kadar gayretim ve bin belå çekişimden sonra burada Rumca işitmek pek gücüme gitti. Buraları mübadeleye dahil edebilmek için neler çekmiştim!.. Sonra iskân hakkında Millet Meclisi'nde istizah olurken bu hali söyledim ve "Hiç sahih Türk yok muydu da Türkiye'nin en güzel yeri bunlara verildi? Halbuki mübadele muahedesinde bunların mübadelesi men edilmişti." dedim. İşte o vakit Mustafa Abdülhalik, "Sen Türk aleyhine Arnavutları isyan ettirdin." demişti. Bunu da Mustafa Kemal Nutkuna aldı. Mustafa Kemal'e gelince, memnunum; bana kabahat diye aramış, taramış, bunu bulabilmiş... Nitekim Fethi de bana, "Memnun olsana! Demek aleyhine yürümek istemiş. Bunu bulabilmiş" dedi.
Sayfa 163Kitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.