"...zira bildiğiniz üzere, her toplulukta bilgelikten çok delilik vardır ve ... en büyük kitle daima en iyileri bastırır."
.
.
.
Pantagruel , 
François Rabelais 'nin beş kitaplık külliyatının ilk kitabı. Hikâyenin devamlılığına etkisi olmasa da benim gibi biraz kronolojik ilerleme sevdanız varsa öncelikle 
Gargantua 'yı okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca her iki eserin de mükemmel olduğunu düşünüyorum, ancak ana karakter açısından Pantagruel daha bilgili olsa da, babası Gargantua'ya istemsiz daha çok sempati besliyorum. (: Neyse ki eserde benim gibi Gargantuacılar için küçük bir mektup bölümü yer alıyor. ;)
İçeriğine gelirsek, Pantagruel alaycı üsluba sahip ciddi bir eleştiri. Hani suya sabuna dokunmayan deriz ya, Rabelais bu sözün tam tersi! Dönemin en önemli kurum ve kişilerini delik deşik ediyor. Hukuk, dini kurumlar ve aristokratlar bunların başında geliyor. Ki elestirileri arasında en beğendiğim mahkeme bölümü oldu. Çoğu kişinin de hoşuna gideceğinden eminim. Diğer yandan savaşlara ve toplumdaki ahlaksızlık ve yozlaşma durumuna yapılan eleştiriler de eşsizdi. Bu noktada Türkler ve Müslümanlarla ilgili ciddi yergileri olan Rabelais'nin toplumumuzda ne yazık ki okunmayacağını, ancak en büyük eleştiriyi kendi toplumuna yaptığını fark edebilenlerinse Rabelais'nin değerini anlayacağını düşünüyorum.
Kısacası devler soyundan gelen, güzel ve ideal bir ülkenin prensi olan Pantagruel'in maceraları mutlaka okunmalı ve okutulmalı. Rabelais'nin tavsiyesi de kulaklara küpe olmalı:
"Benim yaptığım kadar iyi kaçın onlardan, tiksinin her birinden, nefret edin, inan olsun bunun yararını göreceksiniz; iyi bir Pantagruelci olmayı arzu ederseniz (yani huzurlu, neşeli, sağlıklı ve daima güzelce yiyip içerek yaşamayı), dünyayı bir delikten gözetleyen insanlara asla güvenmeyin."
Keyifli okumalar!
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.