Kev 1950’li ve 1960’lı yıllarda kadının bir iş sahibi olması değil evde oturup çocuk bakması ve yemek yapması beklenirken Güçlü, dobra, kendine güvenen bir kadın olan Elizabeth Zott , biliminsanı olarak yaşamaya çalışan bir kadındır. 1960 yılında Hastings Araştırma Labaratuvar'ında bir kimyager olan Zott kimyaya olan tutkusu ve erkek arkadaşının da desteği ile zor zamanların üstesinden gelir. İşsiz kaldığı ve hayatın zorluklarıyla başetmeye çalıştığı dönemde kızıyla ilgilenmeye çalışırken, kendini bir yemek programında sunucu olarak bulur. Mesleği de kimya olunca, kimya ve yemeğin ayrılamaz olduğunu kadınlara anlatmaya çalışır. Tek başına kızını büyütmeye çalışan bekar bir annenin, bir kimya laboratuvarından yemek programına uzanan, sıradışı hikayesi anlatılıyor aslında.Daha lisans eğitimi alırken yaşadığı kadın olmanın zorluklarıyla, iş yerinde mobing görerek, Ne kadar çalışkan da olsan zeki de olsan bir kadının her zaman ikinci plana atılması iyi işlenmişti. Bir kadının hayatta karşılaşabileceği baskıcı tavırları, işyerindeki cinsel ayrımcılığı, güzelliğinin zekasının önüne geçmesini ve ilişkide yaşayabileceği bazı sorunları, bazen duygusal ama çoğunlukla mizahi bir diller önümüze seren harika bir eserdi.
