Bu kitap bizi anlatıyor. Seni, beni , bizi.. Gerçek anlamda bizi. Çoğumuzda baş karakterin tutkuları mevcut. Sadece kontrolü elden bırakmıyoruz. Mesela diyor ki okuduğum ve belki de bir daha asla kapağını açmayacağım bu kitabı neden sonsuza dek evde tutmak istiyorum. Gerçekten neden yapıyoruz ki bunu? Ama onlar bizim yavyulayımız. Nasıl dağıtalım kütüphanemizi ? Altını çizip kendimizden renk verdiğimiz kitabı nasıl başkalarına verelim ? Ben de yapamıyorum ama çok takdir ediyorum okuyacağı kitabı kütüphaneden alanları veya ben okudum artık bende durmasına gerek yok deyip dağıtanları. Biliyorum ki doğru olan bu. Ama sonra iç sesim diyor ki yok ya sakla bu da senin mirasın :p :D Bizim mesele
Kâğıt Ev de ki boyutta değilsede bence bu da bir istifçilik kafası. Biriktirme olayına kapılınca eksikleri bulmak ve onunda rafta yerini alması tutku haline dönüşüyor. Burada da
Kâğıt Ev de kitaplarına garajda yer açma adına arabasını arkadaşına hediye eden karakteri görünce tüm teklifler gözümde sönük kaldı :D Hiçbir şeyi abartmamak lazım. Tutku iyidir hoştur da insanı ele geçiriyorsa hiç de sağlıklı bir durum oluşmuyor. Masum görünen bir mesele bile olsa fazlası zarar. Hepi topu üç beş gün ömür sürüp gideceğiz , tek odak noktasıyla ve onu da tam başaramıyorum , vaktim yetmiyor kafasıyla kendine eziyete gerek yok.
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,2bin okunma
O kitabı senden alacam arkadaş başka yolu yok. Ufacık bir kitaplığımız var onu da bize çok görme be🥺Hem bırak arabayı bir garajımız bile yok. Gerçi benim evim de yok. Olanlar dert edinsin banane😼