Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Evrim teorisi, gerçekten de Allah inancının reddedilmesini gerektirecek bir iddiaya sahip mi? Bu sorunun kısa cevabı “Hayır, evrim teorisi Allah inancının reddedilmesini hiçbir şekilde gerektirmez” şeklindedir. Bu konuyla ilgili yanılgıların en önemli sebeplerinden birisi “süreç ile yaratma”nın anlaşılmamasıdır (bu konu bir sonraki başlıkta ele alınacaktır). Yanılgıların diğer önemli bir sebebi “boşlukların Tanrısı” (God of the gaps) yaklaşımı ile ilişkilidir. Modern dönemin bilimsel gelişmelerinin dine aykırı bir yönü olduğunun zannedilmesinde “boşlukların Tanrısı” yaklaşımının önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu tip bir yaklaşımı ileri sürenler, teistlerin Allah’ın varlığı konusundaki dayanaklarının evren ve canlılar konusunda bilinmeyen hususlar olduğunu, bu bilinmeyen boşlukları Allah ile doldurduklarını, dolayısıyla boşluk kalmazsa Allah’a gerek kalmayacağını düşünmektedirler. Bu şekildeki bir bakış açısı ise artan bilimsel bilginin dine tehdit olduğunun zannedilmesi yanılgısına yol açmıştır. Gerçekten de bazı teistler, “Yıldızların ışığının nasıl üretildiğini bilmiyoruz, demek ki Allah yıldızları yapmış” veya “Bak kalbin nasıl attığını bilmiyoruz, demek ki Allah kalbi yapmış” gibi yaklaşımlar ifade etmişlerdir. Fakat günümüzün teist felsefecilerinin ve ilahiyatçılarının hemen hiçbiri “boşlukların Tanrısı” yaklaşımlarını benimsememekte, evren ve canlılar hakkında artan bilimsel bilgiyi Allah’ın kudretini anlamak için bir aracı olarak görmekte, cehaletten medet ummamakta; yıldızlar, kalp ve diğer hususlarda bilginin artmasını mutlulukla karşılamaktadırlar.
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.