Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80'lerin kültürel iklimini belirleyen yalnızca kitle kültürü değildi. Daha çok "taşra" olarak adlandırılabilecek bir yaşantının, bugüne kadar modern kültürel kimlikler içinde ancak bastırılarak varolabilmiş, kendini onlara tabi kılmış yaşantıların geri dönüşüydü. Bunun birçok düzeyinden söz edilebilir: Örneğin, edebiyatın ana akımının dışından gelen, kendisini bir yazar olarak değil de bastırılmış bir yaşantının sözcüsü olarak görmeyi tercih eden Latife Tekin'in ya da Metin Kaçan'ın popülerliğini yalnızca edebiyat içi bir yenilikle açıklamak mümkün mü? Ya da 80'lerde, gene edebiyatın ana akımı dışında bir "hapishane edebiyatı"nın ortaya çıkmasında, ne edebiyatın ne de siyasi dilin içeremediği bir mahrumiyetin kendi adına konuşma isteğini görmemek mümkün mü? 80'lerde basının azınlıklara -Çerkeslere, Çingenelere, Alevilere- gösterdiği ilgi yalnızca basının yeni, keşfedilmemiş alanlar arayışına bağlanabilir mi? Ya da İbrahim Tatlıses'in sesi, örneğin Orhan Gencebay’da olmayan neyi içeriyordu ki, kendisini 80'lerin sesi kılabildi?
Sayfa 103 - Metis Yayıncılık
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.