666
Puslu Kıtalar Atlası; on yedinci yüzyıl Osmanlısında geçen, bilindik tarihe esrarengiz olayların arasından ışık tutan, fantastik tarihî kurgu türündeki 1995 basımlı İhsan Oktay Anar romanıdır.
Arap İhsan isimli korsanın Konstantiniye'ye gelip yeğeni Uzun İhsan Efendi'yi ziyaret etmesiyle başlayan ve orada yaşanan olaylar dizisini anlatan Puslu Kıtalar Atlası, pek çok yönüyle üzerinde düşündürücü niteliktedir. Kitabın içeriğini anlamak ve iletilen mesajları sindirmek için İhsan Oktay Anar'ın üslubuna ve eserlerinde tekrarladığı motiflere aşina olmak gerekir. Anar, kitaplarında genel olarak Osmanlı Döneminini esas almakla birlikte net bir tarih vermez. Kahramanlar Osmanlı imparatorluğuna uygun olarak farklı uluslardan, farklı sosyal statülerden insanlardır. Olaylar masalsı ve bazen de destansı özellikler taşır. Olağanüstülüklere, zamanda döngüselliğe dair ögeler romanlarında sıklıkla yer alır. Çoğu romanında karşımıza çıkan mistisizm ve karanlık aura ise romanlarının esrarengiz ve gizemli yönünü besleyen unsurdur. Son olarak İhsan Oktay Anar, romanlarında post-modernizm akımını ve üst-kurmaca tekniğini kullanır, okura gerçek ile hayal ayrımını sorgulatır.
Romanın gidişatını büyük ölçüde etkileyen kahramanlar; Uzun İhsan Efendi, Ebrehe ve Bünyamin'dir. Alibaz, Zülfiyar, Hınzıryedi ve Kubelik de diğer önemli kahramanlardır.
Uzun İhsan Efendi, Dünya'yı gezip haritasını çıkarmak istemektedir. Ancak bir korsan olan amcası Arap İhsan gibi cesareti yoktur. Bu nedenle uyku ilacı içerek rüyalara dalar, rüya âleminde gördüğü şeylerden bir harita çıkarır. Haritaya "Puslu Kıtalar Atlası" ismini vermiştir. Kitap ilerledikçe görülür ki okurun elinde tuttuğu romanda, bu romanın nasıl yazıldığı anlatılmaktadır. (Bkz: üst-kurmaca) Uzun İhsan Efendi ile ilgili bilinmesi gereken başka bir nokta ise şudur: İhsan Oktay Anar, Uzun İhsan Efendi ile kendini özdeşleştirmektedir. Gerçek ve hayal âlemi birbirine iyice girdiği bir anda, artık Uzun İhsan Efendi ve İhsan Oktay Anar birbirinden ayrılamaz.
Bünyamin, Uzun İhsan Efendi'nin oğludur. Babasının uyku ilacından yanlışlıkla çok fazla miktarda içmesinin, öldü zannedilerek gömülmesinin ve uykusundan uyanarak mezardan çıkmasının ardından romanın olay örgüsüne aktif şekilde dahil olur. Babasının izniyle yanına aldığı Puslu Kıtalar Atlası ile birlikte macerasına başlar. Yolu bir diğer önemli kahraman olan Ebrehe ile kesişir.
Ebrehe, yüzyıllar boyunca sürdürülmüş bir istihbarat teşkilatının başındaki kişidir. Kıymetin yaklaştığını haber aldıktan sonra para elde etmek ve kendi kişisel meraklarını gidermek için teşkilatı kullanır. Kıyamet günü geldiğinde utançla cehenneme gideceğini bildiğinden, kendini boşluk âlemine hapsetmeyi ve zamanda yolculuk yapmayı planlamaktadır. Romanda Ebrehe şeytan ile özdeşleştirilmiştir. Uzun sarı tırnakları, küçük kara gözleri ve saydamsı beyaz teni ile anormal bir insandır. Giydiği kıyafetler de şeytanı çağrıştırır. Kırmızı astarlı kara cübbe, uğursuz bir çağrışım yapar.
İhsan Oktay Anar, romanın teknik kısmında bilinçli bir şekilde 666 sayısını kullanmıştır. Bu sayı şeytanın sayısıdır.
Puslu Kıtalar Atlası'nda okura sunulan her şey çok ince ve zekice tasarlanmış detaylarla doludur. İç içe geçmiş hikayeler yoluyla masalsı pek çok olay romanın olay örgüsüne zenginlik katar. Yedi ana bölümden oluşan romanın kahramanları teker teker anlatılır ve bunların maceraları ortak bir yerde hiçbir mantık hatası ya da akış bozukluğu olmadan kesişir. Özellikle felsefî sorgulamalar yönüyle kitap, anlatımda zirveye ulaşır. 
René Descartes 'ın "Düşünüyorum, öyleyse varım." Felsefî tezinin farklı bir yorumu ele alınır. Bunun dışında para düşkünü dilencilerin bilgilerle dolu dosyaları almadan teşkilat binasını yıkması, insanların öğrenmekten kaçışına bir örnek teşkil eder.
İhsan Oktay Anar, romanlarını Osmanlı tarihine ve yaşayışına tam bir uyum içerisinde yazması ve matematik, felsefe, denizcilik gibi alanlara ait bilgileri abeslik barındırmayan bir ustalıkla eserlerine yansıtması yönüyle hayranı olduğum bir diğer yazarın, 
İskender Pala 'nın kalemine yakın bulduğum bir yazar. Puslu Kıtalar Atlası kendisinin ilk kitabı olmasına rağmen şaşırtıcı derecede başarılı, türün meraklısının okumadan geçmemesi gereken bir eser.
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.