Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sultan'ın Cami Ziyareti
Bugün cuma. Sultan camiye gidecek. Bu merasime katılmak üzere icazet almalıyım. Maksadım zat-ı şahanelerinin erkânı ile birlikte ibadet ettikleri caminin içine girmek değil, cami dışında yapılan Şark memleketlerine has geçit merasimini seyretmek. Bu icazet için iki gün uğraştıktan sonra, en iç kapıyı bizlere açmaya yarayacak olan mektubu Sefaret'ten alıyoruz. Mektubun hitabı şöyle: Son excellence, Monsieur l'Aide de Camp du Service pour la Cérémonie du Sélamlik, etc., etc. Palais impérial de Yildiz. Fransızca ne kadar da kıvrak bir lisan diye düşünüyorum! Böyle bir hitap Norveççe nasıl olurdu? Hr. Dalai Lama, Lhassa, Tibet. Vesairelere yer verilmeden, tek ve aynı konu üzerinde bir müddet tekrar yapılmadan, kısa, kupkuru malumat sıralanırdı. Ve Norveç köylüleri bir mektup aldıkları zaman nasıl davranırlar? Bir saniyede yırtıp zarfı yere atacak kadar akılları başlarında mıdır? Daha mektubu ellerine almadan kimden geldiğini bilmek isterler. Mektubu getirenden, zarfın içinde neler yazılı olduğuna dair malumat isterler. "Dış memleketlerdekiler bizim "küçük insanlarımız'ın bu hareketi karşısında neler düşünmezler ki!...
Sayfa 47 - Yapı kredi yayınları 8. BaskıKitabı okudu
·
121 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.