Günümüz toplumu artık Foucault'nun bahsettiği hastaneler, tımarhaneler, hapishaneler, kışlalar ve fabrikalardan oluşan bir disiplin toplumu değil. Bunların yerini çoktan beridir fitness salonları, bürolardan oluşan gökdelenler, bankalar, havaalanları, alışveriş merkezleri ve gen labaratuvarları aldı. 21. yüzyıl toplumu artık bir disiplin toplumu değil, performans toplumudur. Sakinleri de 'itaatkâr özne' değil, performans öznesidir. Bu özneler kendi kendilerinin müteşebbisleridir. Normalin mekânıyla anormalin mekanını birbirinden ayıran disiplin kurumlarının duvarları, geldiğimiz noktada arkaik kalmaktadır.