Kitabı okumaya karar vereli yıllar başlayalı aylar olmuş, etkisiniyse ömrümce taşıycam. Zaman böyle de acımasızsın...
Hayatımın hangi evresinde olursam olayım Tolstoy ve Dostoyevski okumaya söz vermiştim kendime. Onların yazdıklarının tamamını okumadan ölmem umarım. Çünkü çok şey kaçırdığımı neden daha önce okumadığımı biten kitaplardan sonraki derin iç çekislerimde daha iyi anlıyorum.
Diriliş adının heybetiyle bile ağırlığı olan bir kitap. Ancak o kadar yoruldum ki kadınlar üzerinden aşağılamalarla giden ya da kadınlara yapılan işkence ve haksızlıklarla bedenleri üzerinden yapılan korkunç baskı, dehşet hatta vahşet boyutuna varan şeylerden!
Kitap genç ve güzeller güzeli bir kızın soylu sınıfından biri tarafından yoldan çıkarılmasıyla başlıyor... Dolayısıyla okuma şevkim başlamadan kırıldı. Araya kaç kitap aldım bilmiyorum ama bir türlü elim gitmedi okumaya. Kesin karar verdikten sonra birkaç gün içinde bitirdim çünkü çok sürükleyici bir anlatım olayın kurgusundan bağımsız bir sosyolojik inceleme, hayatı kavrama noktasınsa bir yeniden doğuş, sistemli düşünme ve yazarın farklı çevrelerden insanlara temasıyla -özellikle siyasi suçlular- ortaya çıkan farklı fikir akımları ve daha bir sürü şey...
Dolu dolu bir eserdi. Yazarı devleştiren bir başyapıttı.
Suç ve Ceza tadında demiştim okurken. Gerçekten suç ve suçlu konusunda derin derin düşündüren bir eserdi.
Bildiğiniz ya da yaşarken farkında olmadığımız hani içine doğduğumuz tüm bu sistemlerin oldukça ağır bir eleştirisiydi. Haklıydı daha iyisi olabilirdi ve daha iyisi hep engellenmişti. Çünkü yasalar bazı insanların rahatı bozulmasın diye hizmet ediyordu...
Gene de küçük bir umut vaat ediyor insanlık adına çünkü bir şeyler değişmeli, değişim her zaman mümkün.
Okuyun doğmamış çocuklarınızın hatrına!
