Çocuksun Sen deyip geçtim.
Ne huzurlu bir rastlantı ki şairle aynı mesleği aynı coğrafyada yapmışım, içtiği sudan içmişim, baktığı manzaraya bakmışım. Okurken ayrı bir lezzet bıraktı dimağımda. Dönüp dönüp geldim, bütün kitaplarını bitireceğim dercesine... Bu defaki durağım: Gidersen Yıkılır Bu Kent oldu.
Gidersen Yıkılır Bu Kent
Şairin kitaplarındaki seçme şiirlerin bir araya gelmesinden oluşan bir eser. Diğer eserlerini okumuşsanız eğer birçok tanıdık dizeye denk gelecek, yolda giderken sevdiğiniz bir insanı görmüş kadar mutlu olacaksınız:
"Yoruldum yoruldum yoruldum
Gereklilik kipinde yaşamaktan."
"Özlediğimiz birileri olmalı diyordun.
Yanındayken bile özlediğimiz birileri." (s. 21)
Kimi şiirlerin başında Türk ve dünya edebiyatından satırlar yer alıyor. Bu kimi zaman
Recaizade Mahmut Ekrem kimi zaman Karacaoğlan.
"Hep denedin. Hep yenildin,
Olsun. Gene dene. Gene yenil." (s. 6)
"Ay da geldi orta yeri dolandı." (s. 78)
Şiirlerin bazıları başkalarına ithaf edilmiş, daha bir anlamlı kılıyor eseri.
"Dedi ki o: Yoruldum insan olmaktan.
İnsan yorulur bazen insan olmaktan." (s. 39)
Çoğu zaman yoruluyor insan, insan olmaktan. Bu çağda var olmak yorucu, insan olmak yorucu. Ruhu yoruluyor insanın. "Ruhum hayattan tiksindi," der
Nazan Bekiroğlu Ruhumuz hayattan tiksiniyor. Unutulmak, var olmamak istiyoruz o an: "Unutulmaya geldim işte, onarılmaya değil."
Öyle güzel benzetmeler var ki bir kez daha hayran oldum şairin kalemine
"Kapağı açılmayan kitaplar,
unutulmuş aşklar gibidir," diyor bir şiirinde.
Okumak aşk, onları okumayı bırakmak bir aşkı unutmak değil mi sahiden?
"Biten bir aşk için
Söylenecek söz şu olmalı:
-Güzeldi yine de." (s. 36)
Şairin ziyadesiyle anlamlı olan kitaplarından titizlikle yapılmış bir seçki.
Yorgun olan ruhunuza hitap etmesi temennisiyle...