Fötr şapkalı Çingene müzisyenlerin çaldığı şarkılar kemiğine işliyordu insanın. İçten gelen bir hoplama, omuz titretip gerdan kırma isteğiyle kimse yerinde duramıyor, alayı birden bildik dans figürleriyle sahneye doğru yığılıyordu. Bütün bu şaşaanın içinde yoksulluk akıyordu müzisyenlerin üstünden. Gerçi örtük bir yoksunluktu onlarınki.
…
Onları dinlerken dünya yalandı gerçekten. Acı, yoksulluk, ayrılık, yas her şey yalandı. Karcığar makamının nevayla başlayıp hicazla devam eden inişli çıkışlı seyri vardı bir tek.