Amin Maalouf"un ilk göz ağrısı olan bu eseri okumaya başladığımda başlangıç olarak konuya dahil olamadım ve kitaba tam olarak konsatre olamadım, bunun nedeni; kitabın başları oldukça sıkıcı ve keyifsizdi. başları beni biraz sıktı. Tâbi bu durum kitabı okuyup bitirmeye engel değildi çünkü kitap okuyuculaın hepsi bilir bir eserin tam yönlü okumak ve onu giriş gelişme sonuç halinde değerlendirmek en doğrusudur. Sonrasında olaylar belli bir olguya, bir konu bütünlüğüne bürünüyor. olaylar daha belirginleşmeye başladıktan sonra akıcı olmaya başlıyor.Amin Maalouf bu eserde ve daha sonra diğer kitaplarında da hir göreceğimiz üzere sürekli bir Doğu_batı sentezi uzerinde ve hep tarihten alıntılari bize aktarır.1500'lü yılların Endülüs devletini, Fas'ı, mısır'ı, İstanbul'un o dönemki durumlarını gözlemleyebilirsiniz. Amin Maalouf kitaplarında gözleme çok veren ve derinlemesine analiz yapan bir yazar. Bu kitapta tarihte yaşanan olayları analiz edip bunlar hakkında yorum edebiliyorsunuz. Aynı zamanda yazar kitapta Yavuz Sultan Selim'in Mısır'a girdiğinde birçok insanı katlettiği iddiasında bulunuyor. Bunun aslı ne kadar doğru veya ne açıdan doğru tartisilabilecek meseleler arasında. Kitabın dili yormuyor. Tavsiye edebileceğim kitaplar arasında fakat çok fazla olay var. Sürekli olaydan olaya, mekandan mekâna geçiş yapıyor açıkçası bu beni yormadı değil. Kitap okumaya yeni başlayanlar için sonraki etapta okumasını tavsiye ederim. Bunlar dışında tarihe, doğuya ilgisi olanların okuması gereken kitaplar arasında bir eser. Okunması gereken bir kitap diyebilirim. Okuyacak herkese, güzel okumalar.

Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,4bin okunma

·

151 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şiyar Fırat