Nasıl bir yazdı
Üzerimizde gökyüzü
Aynı bir simli çarşaf gibi parıldıyordu
Ay ve yıldızlar peşpeşe geçiyorlardı
ve biz çocuklar için kavga ediyorlardı
Ninelerimizin kucağının sıcaklığında
Masallarda..
Hesê Bırri, Alık u Fatıke (masallar)
Bize ayan olurdu
Beraber diyar diyar gezerdik
Sabah olduğunda
Her evin önünde
Aynı davul sesleri gibi
Tulukların sesi gelirdi
Yolcular yayan gelirlerdi
onlar için soğuk ayran
bal ve yağ ve taze çökelek
çocukların hediyesi
Çelik çömlek ve taş kınası
Konu komşu çiçek gibi
Kapılar ardına dek açık
Sanki robar * sadece bizde var
Kıyafetler külde kaynatılır
Tıpkı bir saksağan kanadı gibi bembeyaz olurdu
Sonra, sırtımızda dünyanın yükü
adımları gidip eskilerin köy evlerine varırdı
Nine ve dedelerimizin sesi bizi
tıpkı yumuşak bir yorgan gibi sarardı.
Yollarda, dağ ve girişlerde
Üzerimizde kıraç ve dolu bazen de güneş
meşe ağaçlarının gölgesinde
dinlenirdik..
İsteğimiz, tıpkı ninelerimizin dualarındaki gibi
herkese iyilik, barış, eşitlik
anlayış, şakalar ve fıkralar
şarkılarda gençliğin sesi
Akarsuyun yanında
tabiat süsleniyordu
kuşlar ağaç dallarından uçuşuyorlardı
Renk renk çiçeklerin kokusu
Harlı ateşin üstünde
Munzur suyundan çay vardı.
Bir zamanlar..
Fikirlerimiz de gençliğimize benziyordu
Yarı hayal, yarı doğru biraz akıl yürütme..