Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

60 syf.
10/10 puan verdi
Saramago'ya en iyi başlangıç kitabı: Bilinmeyen Adanın Öyküsü
José Saramago'mla ilgili bir yazı okuduğunuzda eğer altında adım yazıyorsa, fazlasıyla öznel ve çok da tarafsız olamayan bir değerlendirme okuyacağınızı baştan söyleyeyim. Ama bu ülkede, belki de gezegende onu benden çok seven kimse olduğuna inanmıyorum. Körlük kitabıyla tanışıp, geç keşfettiğim, onunla tanışmadan geçen ömrü boşuna geçirdiğimi düşündüğüm, paralel bir evrende bana her şeyi bir masal gibi anlattığına inandığım dedem o. ilk kitabını okur okumaz neyle karşı karşıya olduğumu anladım çünkü okuduğum en özgün yazarlardan biriydi o ana kadar. Bazı yazarların gerçekten elinin lezzeti var bana göre. Yediğinizde kokusundan bile şahane olduğu anlaşılan yemekler yapar ve size uzatırlar tabağı. (kitabı) Dostoyevski, Virginia Woolf, Ursula K. Le Guin ve Saramago gibi. Daha da sayarım ama mahşerin dört atlısı burada böyle dursun. Diğerlerini merak ediyorsanız kapak fotoğrafına bakabilirsiniz Saramago'mun hepsi Kırmızı Kedi'den ve 4'ü çocuk kitabı olmak üzere 29 kitabı var 2023 Ekim itibariyle. Bugün 17. Kitabıma başladım. Dolayısıyla onunla ilgili bir inceleme yazısını yazmayı kendimde hak görüyorum. Tanımayanları veya zor bulanları gördükçe de biz okuyanlar ve sevenlere onu daha çok anlatmak düşüyor. Çünkü bir kere anlatımına alıştığınızda asla bırakmayacağınız biri. Onu neden mi okumalısınız? Çünkü insanı en gerçekçi anlatan, anlayan, vicdanlı, toplum sorunlarıyla ilgili ve bunları eserlerinde ona özgü müthiş bir mizah ve bakış açısıyla sunan biri. Özellikle hangi kitabını okursanız okuyun en güçlü, en akıllı, en mantıklı ve en kilit karakterlerinin kadınlar olduğunu görürsünüz. Gerçek hayatında da kadınlara çok değer verdiğini gördüğüm bir yazarın bu kadar tutarlı bir edebi tarz geliştirmiş olması beni mutlu ediyor. Bilinmeyen Adanın Öyküsü'ndeki en sevdiğim alıntı: "Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli, sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek." Onu ne kadar severseniz sevin aşk asla karşı tarafla ilgili bir durum değildir. Tamamı sizinle ilgili olan bir durumdur. Bu yüzden önceliğiniz sahip olmak değil, sevginizin tadına varmak olmalı. Hayatın amacı mutluluk değil, yaşamanıın kendisidir. Aşkın güzelliği de ona sahip olmak değil, ona duyduğunuz sevginin hissidir. "rüya hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir, yan yana uyuyan kişileri ayırır, birbirine uzaktaki kişileri kavuşturur, kadın birkaç metre ötesinde uyuyor olsa da adam ona nasıl ulaşacağını bilemez, oysa ne kolaydır iskele tarafından sancak tarafına geçmek." Kralın kapısına gidip bir tekne isteyen bir adamın öyküsü bu. Keşfedilecek ada kalmadığına inananlara inat, denize açılmak isteyen bir adam. Yer yer Küçük Kara Balık tadı veren enfes cümleleriyle bu kitap defalarca okunması ve her okuyuşta farklı deneyimlere hazırlıklı olunması gereken bir kitap. "ama ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum, Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin," Kitapta en beğendiğim şey yazarın derin mizahi anlatımı. Her kitabında olduğu gibi. En mizahi olanlarını tadını alın diye yazmayacağım. Onları siz okuyunuz. Zaten kitap incecik ve bir oturuşta bitecek bir kitap. Çizimler var, büyük bir punto kullanılmış ve yarım saat gibi bir sürede de okunuyor. Küçük Kara Balık gibi. "Tekneyi teslim alacak olan adam kralın kartvizitini alıp incelemiş, kralın isminin altında Kral yazılıymış" Yazar hayatımda gördüğüm en iyi yazar filozof. Bir felsefeci olarak, edebi tarzı bu kadar lezzetli bir yazar filozof bulduğum için mutluyum. Bakınız: "Kim olduğunu bilmiyorsan kendin olabilmen mümkün değildir." Ve bakınız: "Bu adayı kimden duydun, diye sormuş kral biraz ciddileşerek, Kimseden, Öyleyse niçin var diye tutturuyorsun, Çok basit, bilinmeyen bir adanın var olmaması imkânsız olduğu için," "işte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak içini elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hâlâ, Geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikâye, diye homurdanıp dururuz." Felsefe bilgiyi sevmektir. Her şeyi bilemeyeceğini bile bile her bilgiye ulaşmaya çalışmaktır. Oruç Aruoba'nın bir sözü vardır: "Felsefe yapmak, kişinin hiç gelmeyeceğini bildiği birini beklemeye benzer." Gelmeyeceğini bile bile neden bekleriz? Çünkü onu beklemektir güzel olan. "Onu bekleme" eyleminin kendisi güzeldir çünkü, bu yüzden buna devam ederiz, sonunu bilerek. Dünyanın en güzel yerine gidiyor olsanız o yolculuk size nasıl hissettirir? Yolculuğun tamamını harika hissettirir değil mi? Çünkü sonumu biliyorsunuz. Felsefe dünyanın en güzel yerine (kimine göre onun yanına) gidiyor olma hissini sürekli yaşamaktır. Saramago'mun aşağıdaki alıntısı da bana bu hissi hatırlattı: "Mühim olan varış değil, gidiştir mi demek istiyorsun yani," Bilinmeyen Adanın Öyküsü kitabı "minör başyapıt" olarak tanıtılmış arka kapakta. Gerçekten de okuduğunuzda kısa bir metnin aslında çok uzun olduğunu hissediyorsunuz. Bir masal, ama o masalda da yeri geliyor kralın maskesini düşürüyor, yeri geliyor halkın. Yeri geliyor bürokrasinin gerekliliğini sorguluyor. "Kralın âlimi boş vakitlerinde yanı başıma oturur ve uşakların çoraplarını yamamamı seyreder, bazen de felsefe yapmaya başlar ve her erkeğin bir ada gibi olduğunu söylerdi, bense kadın olduğumdan hiç üstüme alınmaz, âlimin bu laflarına hiç önem vermezdim, sen bu konuda ne düşünüyorsun, Adayı görmek için adadan dışarı çıkmak gerektiğini, kendimizden çıkmadıkça kendimizi görmemizin mümkün olmadığını düşünüyorum, Benliğimizden çıkmadıkça, demek istiyorsun herhalde, Hayır, aynı şey değil." Sanırım sadece bu alıntılardan bile ne kadar başka bir yazar ve kitapla karşı karşıya olduğunuzu, baktığınız açıya göre aslında ne kadar masalsı ne kadar gerçek bir eser olduğunu da görüyorsunuz. "Kendim bile bilmiyorken başkalarına nasıl bilinmeyen bir adadan bahsedebilirim ki," Saramago'yla ilk kez tanışacak olanlara ne kadar şanslı olduklarını söylemek isterim. Kitaplarını okuyup sevmeyenler veya zor anlaşılır bulanlara bunun böyle olmadığını, kendilerine bir şans daha verip bu kitap ve Ölümlü Nesneler'i okuduktan sonra diğer kitaplarını okumalarını öneriyorum. Hayattaki şu anki en önemli hedeflerimden biri 29'u tamamlamak. Bunu başaracak kadar yaşarsam -ki çok sürmeyeceğini umut ediyorum- mutlaka ki tekrar okumak istiyorum. Çünkü kitap okumayı seviyorsanız biliyorsunuzdur, her okuyuşta yeni bir şey vardır hiçbir şey olmasa bile siz yenisinizdir. Sevdiğiniz kitapları defalarca okumanız, sevdiğiniz yazarları konuşabileceğiniz dostlarınız olması dileğiyle
Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Bilinmeyen Adanın ÖyküsüJosé Saramago · Kırmızıkedi Yayınevi · 200923,1bin okunma
·
222 görüntüleme
Ayuzawa Kaichou okurunun profil resmi
“Çünkü kitap okumayı seviyorsanız biliyorsunuzdur, her okuyuşta yeni bir şey vardır hiçbir şey olmasa bile siz yenisinizdir.” Ne kadar güzel bir söz😍 ajandama not alacağım. Ve iyiki inceleme yazmaya başladınız👌 Saramago’yu sizden dinlemek çok iyi oldu 👏🏻
Remziye Baytar okurunun profil resmi
Aldığınız not için teşekkür ederim 🥰 iyi ki yazdım ama bunu yazmamı teşvik edenlere borçluyum 😅 çok sağ olun 💜
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.