Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Charles içkisinden bir yudum aldı. Gün boyu giyinme zahmetine hiç girmemişti. "Keşke yarın Hampden'a dönmek zorunda olmasaydık," dedi. "Keşke hiçbir zaman dönmek zorunda olmasak," dedim. "Keşke hep burada yaşasak." "Şey, belki bunu yapabiliriz." "Nasıl yani?" "Şimdi demiyorum. Ama belki bir gün yaparız. Okul bittikten sonra." "Nasıl olacak o?" Omuzlarını silkti. "Francis'in teyzesi evin ailede kalmasını istediği için burayı başkasına satmıyor. Francis yirmi bir yaşına geldiğinde bu evi ondan yok pahasına satın alabilir. Hem bunu o yapamasa bile Henry'nin ne yapacağını şaşırdığı kadar çok parası var. Paralarını birleştirip bu evi alabilirler. Bu kadar kolay." Bu pragmatik cevap beni şaşırtmıştı. "Yani Henry'nin okulu bitirdiği zaman, tabii eğer bitirirse, yapmayı istediği tek şey kendine kitaplarını yazıp on iki büyük kültür üzerinde çalışabileceği bir yer bulmak." "Eğer bitirirse derken ne demek istiyorsun?" "Bitirmek istemeyebilir de yani. Sıkılabilir. Daha önce de bırakmaktan söz etmişti. Burada olması için hiçbir sebep yok, kalkıp bir işe girecek de değil." "Öyle mi dersin?" dedim merakla, Henry'yi ortabatıdaki harap ama müthiş bir üniversitede Yunanca öğretirken hayal etmiştim hep. Charles bir kahkaha attı. "Tabii ki girmeyecek. Neden girsin ki? Paraya ihtiyacı yok, hem ondan korkunç bir hoca olurdu. Francis de hayatında tek bir gün bile çalışmamış. O belki annesinin yanında yaşabilir ama kadının yeni kocasına katlanamıyor. Burayı tercih edecektir. Julian da çok uzakta olmaz böylelikle."
Sayfa 126Kitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.