Acı çekmemek için yerinden kımıldamamak gerekir, hiç kımıldamamak, hiçbir devinimde bulunmamak, hiç istememek gerekir. Tam bir apati; yani kayıtsızlık. Dünyaya kayıtsız gözlerle bakmak. Ama kim demiş yaşamın amacı acı çekmemektir diye... Aksine yaşamın esasında acı çekmek vardır. Tıpkı yokluğun varlık karşısında başat olması gibi mutluluk söz konusu olduğunda acı da başattır. Acı esastır, mutluluk ise kısa anlarda gerçekleşen bir istisnadır. Zaten bu kadar değerli olmasının nedeni istisna olmasından kaynaklanıyor. Zamanımızda mutluluğa tapılırken, ki mutluluk tatmin olmakla karıştırılıyor, halbuki mutluluk insanın kendisini kendi dileğince gerçekleştirmesidir, acı aşağılanıyor, tu kaka ediliyor, hasıraltı edilmeye çalışılıyor. Halbuki acı da mutluluk kadar vardır, hatta dediğim gibi esastır. Acıyla barışmak, onu normalleştirmek gerekiyor. Acı da diğer her türlü duygu gibi yaşamanın bir parçasıdır ve önünde boyun eğilerek kabul edilmesinden başka bir yol yoktur.