Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

92 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
149 günde okudu
Şule Gürbüz/Kambur
Şule Gürbüz, ilk eseri "Kambur"u on sekiz yaşında yazmış.Eser, anlatmaktan çok hissettirmek ve düşündürmek için ,olay anlatımından çok kambur birinin kendiyle ve toplumla hesaplaşmaları şeklinde kurgulanmış. Doksan iki sayfalık eserde, fiziksel kamburluktan çok görünmez kamburluklarımızı anlatıyor yazar ve hemen hemen her cümlesiyle biz okuyucuları yaşadığımız hayatı,kendimizi ve ilişkilerimizi sorgulamaya yöneltiyor.Eser doksan iki sayfa olmasına rağmen oldukça yoğun ve çağrışıma açık bir içeriğe sahip.Yazarın kimi cümleleri aforizma denilebilecek düzeyde derin anlamlar içeriyor.Felsefi bir metin olarak da okunabilecek eser bir kamburun varoluş sancıları olarak da değerlendirilebilir. Şule Gürbüz'ün bu güzel eserini okumanızı tavsiye ederim. Romandan alıntılar: "...Akıl ideale varamayınca hicve varıyor,..."(s.8 ) "...Sormaktan nefret ederim-kim neyi bilebilir ki?Ne sorarsanız sorun,herkesin hemen kendini düşünmesi ve kendini anlatmaya başlaması bu yüzdendir..."(s.10 ) "...Dünyanın her yerinde hırsızlık vardır.Hırsız olmayansa pek azdır.Doğrusu ben görmedim.Herkes kadar gözüm vardı -ki bunu alçakgönüllülüğümden söylüyorum.Ne desem, hani olur ya günün birinde deniz kıyısında kayalık bir yere gitmişsinizdir; elinizde bir şarap şişesi vardır;ayaklarınız çıplaktır;dalgaları seyretmişsinizdir.Ya da böyle bir şeyi hayal etmişsinizdir-pek farkı yok nasıl olsa...Boş bulunup birine anlatırsanız- ki başka türlü bir şey anlatılmaz- en geç iki üç gün sonra"Gel!" der, sana bir sürprizim var."Hâlâ alık alık bakarsınız, ve ayıptır söylemesi, bu yaşa gelmişsinizdir,hâlâ bir şey bekler,sürpriz bir şey olacak sanarsınız.(Tüm sürprizlerin!..Sizden çalınanlarla gerçekleştiğini ve yeni bir şey gibi sunulduğunu unutup-size de müstahaktır ya, neyse...) Sizi,sizin kayalığınızdan daha alçak bir kayalığa götürür;elinize daha aşağılık bir şarap verir, ve "Hadi," der," hadi,mutlu ol."(s.11 ) ( İnsanın içine girdiği her bütünün sonsuzluk taşıdığını; bu bütünün içinde başka bir bütün bulunursa, bunun da bir sonsuzluk içerdiğini;insanın açıklayamadığı zaman sonsuz kavramına geldiğini-yani sonsuzu hissetmenin en büyük zayıflıklardan biri olduğunu, sonradan öğrendim.Şimdi siz de öğreniyorsunuz.)(s.12 ) "...Kaybolma isteğim kaybolduktan sonra, itiraf etmeliyim ki,başka birkaç isteğim daha oldu.Ama bunlara hiç yanaşmadım;elde etmek için uğraşmadım.Hâlâ isteyebildiğim bir şeylerin bulunması, içimde böyle şeyler saklayabilmem, hoşuma gidiyordu.İstesem elde ederdim,deme şansım da var.Ve ben,beğendiği şeylere el atamayan,hemen o yığınlardan birine katmaya çalışmayan insanları erdemli bulurum.Başka çarem de yoktur..."(s.13 ) "...Öğrenilen tüm gerçekler, başkalarına söylenen yalanlar sayesinde bulunur..."(s.19 ) "...Sanırım dünyada öğütlenebilecek tek şey ahmaklıktır.Çözümü olmadığı gibi, kalıcılığı da diğer parlak yanıdır..."(s.28 ) "...Birine, bir çocuğa " Ne akıllısın!" demek korkunç bir şey.İnsanı ömrü billah sersem etmenin en etkin yolu...Böylece rahat ve sıradan şeyler yapabilme şansı tümüyle elinden alınmış olur..."(s.28 ) "İradem,tutsak olduğumu anlama özgürlüğümdür."(s.53 ) "...Artık kendim diken oldum-ayakkabısız gezebilirim."(s.66 )
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196,1bin okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.