“Melankolimi ve öfkemi gizlemek için büyük çaba sarf ettim ve bunun yerine kendimi masum bir neşe havası geliştirmeye adadım. Böylece yavaş yavaş eksantrik bir soytarıya dönüştüm.”
İnsanlık nedir? Sanki hepimiz bu öğretiyle dünyaya geliyoruz. Herkes bunun farkında ya da hepimiz birer yalancıyız ve bu ‘insanlık kalıbına’ uyum sağlamaya çalışıyoruz. Sadece rol yapıyoruz. Hikayenin başkarakteri, daha doğrusu utanç dolu diye tasvir edilen bu hayatın başrölü Oba Yozo kendini, bu role adayan bir soytarı olarak tasvir ediyor. Aynı zamanda yazarın kendi hayatıyla örtüşen bu kitap, başarısız intiharlarları, alkol sorununu ve utanç dolu, acımasız olarak adlandırdığı hayatını anlatıyor.