Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

istanbuldan samsuna doğru yolculuk sırasında Mustafa Kemal.
13 Kasım 1918'de, hasta ve yorgun olarak geldiği İstanbul'dan, altı ay sonra, hemen hiçbir tedavi görmeden, ölüm olasılığı içeren yeni gerilimler ve yorgunluklarla dolu, çatışmalı bir geleceğe gidiyordu. Yenilgiyle sonuçlanan kanlı bir savaştan sonra, başarı olasılığı yok gibi görünen, 'umutsuz' bir savaş başlatacaktı. Buyruğunda, güvendiği subaylardan oluşan karargahından başka bir güç yoktu. Ancak, şaşılacak düzeyde umutlu ve coşkuluydu. Kendi gücüne ve kurtuluş kavgasına çağıracağı Anadolu halkına güveniyordu. Bandırma Vapuru, Kızkulesi açıklarında düşman zırhlılarının arasından geçip Karadeniz'e yöneldiğinde, güvertedeki arkadaşlarına, işgalcileri kastederek şunları söylüyordu: "Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah gücüne dayanırlar. Bildikleri tek şey yalnız maddedir. Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin gücünü anlamazlar. Biz, Anadolu'ya ne silah, 11e cephane götürüyoruz; biz ideali ve imanı götürüyoruz.''
Sayfa 108 - "Kaynakçalı Atatürk Günlüğü" U. Kocatürk, T. İş Ban. Kül. Yay., sf. 81Kitabı okudu
·
123 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.