Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kur’anı ezberlemek göz ve dudaklarla okumak değildir.
Bunun içindir ki, onlar Kur'an'ı göz ve dudaklarıyla okumadılar; böyle okudukları zaman da Cenneti garantiledikleri duygusuna sahip olmadılar. Hatta Kur'an'ı sadece ezberleyen veya sadece göz ve dudağıyla okuyanları kötü bir gidişatın nedeni ve başlangıcı olarak gördüler. Bu konuda bir örnek olarak şu hatırlanabilir/ Hz Ömer'in hila- fet yıllarıydı. Basra valisi Ebu Musa el-Eşarî, halife Hz Ömer'e, o yıl birçok Basralının Kur'an'ı tamamen ezberlediğini bildirdi. Hz Ömer'de onlara belirli bir maaş bağlanmasını söyledi. Fakat ertesi sene Kur'an'ı ezberleyenlerin sayısı daha da arttı. Hz Ömer bundan haberdar olunca Ebu Musa el-Eşarî'ye ne yapması gerektiğini bir mektupla şöyle bildirdi/ Onları kendi hallerinde bırak. İnsanların Kur'an ezberlemekle meşgul olup onun hükümlerini öğrenmeyi terk etmelerinden korkuyorum. Çünkü o biliyordu ki, önemli olan Kur'an'ı ezberlemek ve okumak değil; anlamak ve yaşamaktı. Anlaşılmayan şey yaşanabilir miydi? Anlaşılmadan okunan şey kalpleri ürpertebilir miydi; imani pekiştirebilir miydi; bilgiyi artırabilir miydi??
··
1 artı 1'leme
·
280 görüntüleme
Zadur Rikab okurunun profil resmi
Ancak bugün gelinen aşamada, Kur'an'ı anlamamak esas oldu. Hatta bu ibadetleştirildi. Öyle ki, Kur'an'ı anlamak gerektiğini söyleyenler büyük suçlarla, günahlarla ve hatta imandan çıkmakla itham edilmeye başlandılar. Cahil sevenleri ebedi rehberlerine akıllarını, kalplerini ve hayatlarını kapattılar. Onun çağrını duymuyor, sözlerini anlamıyorlar. Yaşantılarını, ona göre değil başka şeylere göre şekillendiriyorlar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.