Kuvayı Milliye'yi, ilerde Kurtuluş Savaşı'nı yüklenecek ulusal ordunun çekirdeği olarak görüyor, onu "milletin namusu" olarak tanımlıyordu. Erzurum'da, "başı bozuk Kuvayı Milliye birliklerinin " büyük devletlerin düzenli orduları karşısında ne işe yarayacağını, olumsuz bir yaklaşımla soran bir arkadaşına; "Kuvayı Mil/iye, namuslu bir adamın yastığının altındaki silaha benzer. Namusunu kurtarma umudunu yitirdiği zaman, hiç olmazsa çekip kendini vurabilir" demişti. Bu söz, Kuvayı Milliye'yi anlatan, belki de en iyi anlatan tanımlamadır.