Her şeyi göze almışlar, "Muallim Mektebi"nin yatakhanesinde, "yastıklarının altında silahlarıyla uyuyorlardı." Yemeklerini kendileri yapıyor, çamaşırlarını kendileri yıkıyor ve herhangi bir maaş almıyorlardı. Daha sonra, Hazine'ye para girince, ailelerine para gönderebilmeleri için yüzer lira aylık almışlar, ancak yemek masraflarını kendileri karşılamayı sürdürmüşlerdi.