17 Ağustos'ta, gizlice Ankara'dan ayrıldı ve Konya üzerinden cepheye gitti. Çankaya'daki nöbetçiler kimseyi içeri sokmuyordu. "Gazi'nin işi vardı!" Gazeteler, onun ertesi günü Çankaya'da bir ziyafet vereceğini yazdılar. Yaptığı hazırlığa ve ordusuna o denli güveniyordu ki utkuyu kesin gören bir ruh sağlamlığı içindeydi. Ankara'dan ayrılacağı akşam, Keçiören'de yakın arkadaşlarıyla birlikteydi. Bunlardan biri, "Paşam ya başaramazsanız?" dediğinde, "Ne demek istiyorsun? Taarruz emrini aldığınızda hesap ediniz. On beşinci gün İzmir'deyiz" yanıtını almıştı. Zafer'den sonra Ankara'ya döndüğünde, o gece beraber olduğu arkadaşlarına, "İzmir'e on dört günde girdik. Bir günlük yanılgım var, ama kusur bende değil, Yunanlılar'da" diyecektir.