Dönüşüm’deki o yumuşak inişten ve Gregor Samsa'ya duyduğum üzüntüden sonra bu romanın bana yaşattığı hissiyat daha anlamlı hale geldi.
Dava romanı, aralarında sıkı bir bağ bulunmayan bir dizi sahnelerden oluşur. Romanın kahramanı Joseph, bir gün tanımadığı kişiler tarafından tutuklanır. Hatırladığı bir suçu olmamasına rağmen kendini savunma çabasına düşer. Joseph, yasalara karşı gelmiştir, ama karşı geldiği yasanın ne olduğunu, doğruluğunun ne olduğunu bilmiyordur. Bunun sonucunda da yargılama süreci başlar. Aslında ortada gerçek bir dava da yoktur. Kafka'nın hukuk sistemini eleştirtiği bu romanda; mutlak güç bazen avukat aracılığıyla bazen de rüşvet alan nöbetçilerle karşımıza çıkar.