Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gerçekler, çığ gibi üzerime yığıldığında düşünmeye bile iznim yoktu. Hayatım sandığım insanın bana ettiği ihanetin acısmı çeke meden, olanları sindiremeden, hayatta olduğunu bildiğim tek akrabamın canı uğruna savaşmaya çalışmıştım. Ama hiçbir zaman kazananı olmayacak bir savaştı bu. Fetih Yargıcı'nın kulakları sağır, gözleri kördü artık bana. Duymuyordu yalvarışlarımı, çaresizliğimi görmüyordu. Teslim oluşlarımın bir anlamı yoktu, affedilmek bir ke lime olarak manasını yitirmişti. Ben yerde sürünen bir böcek kadar değersiz, anlamsız ve hiçtim. Öyle ki kana susamış gözlerini bir an bile gözlerimden ayırmadan, içi saniye dahi sızlamadan ve hiç düşünmeden hareket edip Dila'nın yaşamına son vermişti. Benden nefret ederek can veren kuzenimin, Kumral'ın ayaklarının dibine düşen cansız bedeni hiç görünmediği kadar zayıf görünmüştü gözlerime. Belki de ruhu kadar renkli, orman yeşili gözleri açık kaldığı içindi bu feryatlarım. Ama boştu işte. Yankılanan tüm çığlıklar, korkunun sesi, intikam uğruna edilen yeminler ve öfkenin küfürleri anlamsızdı. Bu sesleri çıkaran herkes sadece karanlığın içinde nefesi son bulan Dila'nın ölümüne hiçbir şey yapamadan saniye saniye seyirci olmuştu.
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.