Yaşamıyoruz. Resimlerimiz, fotoğraflarımız kadar yaşamıyoruz. Mendilimiz, gömleğimiz, potinlerimiz kadar yaşamıyoruz. (Hızla dönüp masasını gösterir.) Bir sigara kağıdını şu masaya koy üstüne bir taş bırak, kapıları kapa ve git! Üç yüz sene sonra gel yerinde bulursun.Belki sararmış, belki buruşmuş, fakat yine o! Bir sigara kağıdı kadar yaşayamıyoruz, kefenimizden evvel çürüyoruz. Duyuyorum! Kulak ver, sen de duyarsın! Toprak altında milyarlarca kurdun çıtır çıtır dut yapraklarını yiyen milyarlarca ipek böceği gibi milyarlarca ölüyü yediğini duyuyorum. (Çılgın) Ölüler! Gözsüz kulaksız kurtların içtiği köpüklü şampanya damlaları! Tozun toprağın mezeleri! Korkunç bir saklambacın korkunç oyuncuları. Kurtarın beni ebedilikten! Öldüm sizi araya araya… Kurtarın beni düşünmekten!