"İşte bu!" dedi Jo kendi kendine. En nihayetinde anlamıştı; başka insanlara içtenlikle ve iyi niyetle yaklaşmak, iri-yarı bir Alman öğretmeni bile güzelleştiriyor, yemeğine kaşık da sallasa, çoraplarını kendi de yamasa, hatta Bhaer gibi bir ismin yükünü taşıyor da olsa, onu yüceltip saygın bir insan konumuna getiriyordu.