Yevgeni Onegin şairin ölümsüz şiiridir, Rusya'da hâlâ ezberlenir, filmleri yapılır, Rus dilinin zenginliğinin bir kanıtı sayılır, çevirmenlerin zirvesidir, yazarların, şairlerin hayali.
Eserde anlatılan olaylar başından geçmiş midir, kahraman Aleksandr Puşkin'in ta kendisi midir? Yoksa bir arkadaşı mıdır? Puşkin, eserde onu tanıdığı biri olarak, Neva Nehri'nin kıyısında gezindikleri biri olarak anlatır, hatta bir resmini çizer. Belki de diğer kahraman, Lenski ile Onegin, ikisi birden Puşkin'i temsil etmektedir. Bu şiir her koşulda sadece Onegin'in özensiz, mirasyedi hayatı, Lenski'nin kayıp hayalleri ve savruk aşk hikâyelerinden ibaret değildir ya da Puşkin'in araya giren sesinden, edebiyat ve dünyayla ilgili şiirsel fikirlerinden de ibaret değildir - bu eserde bir kuşağın dramı saklıdır. Büyük umutlar besleyen ve büyük hayal kırıklıkları yaşayan liberal Rus aydınlarının dramı. Yabancı mürebbiyelerden beş dil öğrenmek ve kolejde eğitim almak, Londra ve Paris modasına uygun giyinmek ve Avrupa edebiyatı okumak, çamursuz şehirler, geniş yollar ve hoşgörülü, özgürlükçü bir yönetim hayal etmek mümkündür, fakat sonuç ya genç yaşta hayal kırıklıklarıyla ihtiyarlamak ya atadan miras kalan topraklarına çekilip toprak köleleriyle, ölü canlarla düzen aramak ya da Rusya'nın uçsuz bucaksız genişleyen topraklarında mahkum ve sürgün hayatı yaşamaktır. Puşkin bu eserde bütün bu konuları ele alarak 19. yüzyıl klasik Rus edebiyatının yazacağı hemen her şeyi bir şiire toplamış sayılabilir.