Müslümanların ilk andan itibaren siyasi bir yapı içerisinde yer almaları İslam hukuku esaslarının ortaya konması için müsait bir zemin oluşturmuş ve aynı zamanda bunu gerekli kılmıştır. Böylece bir hukuki problem ortaya çıktıkça veya Peygamber’e dini-hukuki sorular soruldukça yahut onu takip eden halifelere hukuki problemler arz edildikçe ve yahut da bunlar söz konusu olmaksızın islam hukuku esasları yavaş yavaş ortaya konmaya başlanmıştır. Halbuki Yahudi hukukunun doğuş ve gelişme dönemlerinde Yahudilerin kendilerine özgü sürekli siyasi bir yapıdan mahrum olmaları, Filistin’de ve Babil’de kendilerine yabancı siyasi bir yapı içinde bulunmaları Yahudi hukukunun gelişimini menfi etkilemiştir. Aynı durum daha kuvveti bir biçimde Kilise hukuku için de geçerlidir…