Herkese selam. Belki de şu an yazmaktan enn keyif aldığım bir incelemeyle karşınızdayım. Biraz uzun olacak şimdiden kusura bakmayın. :) Bilmiyorum kaçınız

Küçük Kadınlar kitabını biliyor, seviyor ve kaçınıza kalp kırıklığı yaşatmıştır bana yaşattığı gibi. Jo karakterine her anlamda eşittir ben diyebilirim. Bağımsızlığı, tomboyluğu, en evin erkeği olması, karşı olduğu her görüşle savaşı, dik duruşu ama çokça da yorgun düşüşü ve en önemlisi özgürlüğüne düşkün olması ama bir yandan içten içe yalnız kalmaktan korkması... Bir karaktere sıkıca sarılmak istesem sanırım bu Jo olurdu. Onu hiç yalnız bırakmak istemezdim. ^_^

Küçük Kadınlar kitabını okuyanlar bilecektir Jo ve Laurie kavuşamıyor benim favori çiftimdi ama yazar ayrılıklar da sevdaya dairdir diyerek beni mahvetmişti. Neyse ki yalnız değilmişim birileri de benim gibi düşünmüş olacak ki bu kitap yazılmış. Mutlu sonu hak eden çiftime mutlu son bahşedilmiş. Yıl 1869, Concord, Massachusetts'deyiz. Jo, Küçük Kadınlar kitabını yazmış, yayınlatmış ve çok da sevilmiş. Öyle ki editörü Mr. Niles kendisinden bir devam kitabı istiyor. İsmi de "Good Wives" olacak. Anladınız dimi :D, Jo ve mutlu sonlar... :D hani evlilikle bitenlerden.Tabii ki tıkanıyor, çünkü ona göre evlilik bir kadını mutlu edemez. Aksine tutsak eder, üzer, mahveder, sevdiği şeyler ve kişilerden uzaklaştırır. Yazamayacağına karar verdiği noktada imzaladığı kontrat ve ailenin geçimini sağlamak için para kazanması gerektiği gerçeği tokat gibi yüzüne çarpıyor. Özellikle bir bölümde kardeşlerini sebzelerle evlendirmek istemesi aşırı gülümsetmişti beni. :D Neyse Laurie bu yazar tıkanmasından Jo'yu kurtarmak istiyor ve ilhamının gelmesi adına hiç çıkmadıkları Concord'tan çıkıp New York'a bir gezi düzenliyor. Tabii ablası Meg ve müstakbel eşi olacak Laurie'nin öğretmeni John Brooke refakatinde. Laurie Jo'nun mutluluktan ayaklarını yerden kesecek o kadar güzel planlar yapmış ki... En sevdiği yazar olan Charles Dickens'ın söyleşisine bilet, balo ve opera...(Baloda tanışılan üst sınıf Laurie'nin arkadaşı Jo'nun düşmanı Harriet detayı:) Bu arada Jo'nun gıcıklıkları, yanlış anlamaları (Laurie'nin Meg'e aşık olduğunu sanması en saçmasıydı :/ ), gereksiz çıkışları bu kitapta da mevcut. Saç baş yoldurdu bana. :D Öğreniyoruz ki Laurie'nin Jo için planladığı ilham gezisi, kendisi için de bir cesaret yolculuğuymuş. İçerisinde annesinin yüzüğü bulunan cebindeki minik kutuyla bunu anlıyoruz. Ama doğru zaman hiç gelemiyor, Jo'nun saçmalıklarından. Bir ara ulan yine yanlış kitapta mıyım demedim değil:D Hoşuma giden birkaç detaydan da bahsetmek istiyorum; mesela bir okuyucunun Jo'ya gönderdiği mektupta Jo ve Laurie'nin evlenmesi gerektiğini söylemesi o okuyucuyu sanki benmişim gibi hissettirmişti, kitapta yer alan Heartache bölümünün (Jo'nun Teddy'i reddettiği bölüm) Jo'nun devam kitabında da yer alıyor olması buruk bir detaydı, Harriet ile Laurie'nin nişanlandığı haberini duyan Jo'nun Laurie karşısında acıdan kıvranmasının bana verdiği zevk paha biçilemezdi, Teddy'nin Jo'nun evlenme teklifinin doğruluğunu bir buçuk sayfa boyunca teyit ettirip yeminlerle süsletmesi, Laurie'nin Harvard'a aşk acısını unutmak için eğitim almaya gitmesi ve bu süreçte Jo'nun kendiyle ve yalnızlığıyla savaşı... Ve daha buraya yazarak büyüsünü bozmak istemeyeceğim bir sürü şey... Uzun lafın kısası iyi ki bu bebeği LA'den getirtmişim, iyi ki yavaşça sindirmişim. Ne diyelim umarım herkes bir gün kendi LAURIE'sini bulur. :) Herkese keyifli okumalar.