Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Lütfen sağ, sol, dini veya radikal önyargılarınızdan sıyrılarak okuyun!
~ Daha savaşın ve katliamların nerede olduğunu bile doğru şekilde bilmeyen, yazamayan, bir harita dahi açıp bölgeye bakmamış ama dostlar alışverişte görsün misali ''Kudüs’te Katliam Var'' diyebilecek kadar cahil, romantik, klavye kahramanlarımız, sizin için kısa bir bilgilendirme yapalım... Savaş Mescid-i Aksa'nın
··
1 artı 1'leme
·
2.510 görüntüleme
Bülent Kaya okurunun profil resmi
Muhammet
Muhammet
Medeni bir şekilde yorumda bulunup, işi hakarete dökmediğiniz ve ayrıca, okumakta göstereceğiniz sabrınız için öncelikle teşekkür ederim. Temelsiz olduğunu düşünmekte haklısınız, eğer ki delile dayalı bir temel sunabilecek olsaydım, ki zaten benden önce siyasi otorite ve güç sahibi ülkemiz de dahil olmak üzere, dünyadaki tüm siyasi unsurlar bu ahlaksız faşistlere gereken dersi verirler ve uluslararası mahkemelerde yargılarlardı. Temel olarak ''Radikal inançları, iktisadi başarıları ve korkak bir halk olmaları'' konusunda hemfikiriz. Gayrı resmi olarak kendi temellerimi ise şu şekilde sıralayabilirim: Öncelikle tarihin derinliklerine bakmak gerekiyor siyonist israil ve radikal inançları doğrultusunda ne kadar ileri gidebileceklerini anlamak için. Milattan önce, binlerce yıl boyunca eski ahit, vadedilmiş topraklar gibi kendi uydurdukları safsatalara dayanarak Kudüs merkezli olarak, Mezopotamya ve Ortadoğu topraklarında yüzlerce binlerce savaşlar vermişler ve hepsinde de göçebe, temelsiz, barbar, medeniyetten uzak, sinsi ve en baştan Kenan halkları karşısında asimile olmuş bir ırk oldukları için tüm bu savaşları, bölgenin diğer insanları olan Araplara, Babillilere, Perslere, Filistinlilere, Mısırlılara ve daha birçok devlete ya da millete karşı mağlup olmuşlardır. Sığıntı tabiriyle yaşadıklarını iddia ettiğiniz bu ırk, içinde bulundukları tüm toplumlarda yıkıma, yalana ve fitneye sebebiyet verdikleri için, ahlaksızlıklarını sessiz ve derinden ilerletebilmek adına sığıntı gibi yaşıyormuş izlenimi vermektedirler. Esasen bu halin onların işine geldiğini görünce, bulundukları her yerde mağduru ve mazlumu oynayıp, içten saldıracakları ve ele geçirecekleri toplumları ve ülkeleri sinsice daha da kolay idare etmişlerdir. Yani sığıntılıkları kendilerinin bizim inanmamızı istedikleri, sinsice oynadıkları bir oyundan başka bir şey değil. Bulundukları tüm toplumlarda, ya paralarının gücüyle (ki hristiyan dünyasında bu hep böyle olmuştur) ya da mağduriyet ajitasyonuyla (ki bu da maalesef bizim gibi Müslüman ülkelerde oluyor. malum Osmanlı İspanyadan sürülen sefaradçıları acıdığı için getirip Selanki ve İzmir dolaylarına yerleştirmiş ve imparatorluğun en büyük hatasını yapmıştı. Tabi burada Osmanlıda düşünce olarak Persli kral Hüsrev'in yaptığı gibi ülkenin ekonomisini ve düzenin sağlama düşüncesi de var ama hem Persli Hüsrev hem de II. Bayezid bunun bedelini ülkelerini kaybederek acı şekilde ödediler) Vadedilmiş topraklar safsatasını biraz açalım. Bu toprakları güvenli limandan ziyade, kendilerinin ilahi hakkı olduğuna inanıyor bu katiller ve bu uğurda dünyayı yakıp yıkmaktan hiç geri kalmıyorlar. Nasıl mı? Osmanlı imparatorluğu yıkılmadan önce bizi içerden çökertenlerin ardında İngiliz asilzadelerini ve siyasilerini satın alıp bir yahudi devleti kurabilmek için servetini harcayan Herzl ve içimizde yetişmiş, bizden biri gibi yaşamış ama ilk fırsatta da İngilizlerle bir olup Osmanlıya karşı savaşmış Ben Gurion gibi hainlerin olduğunu unutmamak lazım. Koskoca bir imparatorluğu yıkarken, canından olan milyonlarca insanı harcarken, içimizden de satın aldıkları hainlerin çıkarı kadar, bu yahudilerin, yani vadedilmiş topraklarına kavuşma arzusuyla tutuşan ajanların parmağı vardı. Sonucunda Kutsal topraklarımız bizim gizli manda altında tutuluşumuz gibi, resmen 1948 e kadar İngiliz mandası altında yaşadı ve zulüm gördüler ve sizi de ''güvenli bir liman olarak görüp yerleştiler'' sözünüzle inandırdıkları gibi o zamanlar adı Filistin olan, bir pasaportu dahi bulunan ecdadımızın elimizden çalınan mirası kutsal topraklarımıza yerleşmeye başladırlar... Devam edelim.. Malum hepimize anlatılan masalda, Avrupa'da meydana gelen sözde soykırım (gerçekten de öldürülen yahudiler olmuştur elbet ama bu planlı bir tiyatro olduğunu değiştirmez!) adı altındaki kasıtlı olaylar. Hitler (ki kendisinin bile yahudi olduğu söyleniyor) tarafından katledildiği iddia edilen mazlumları konu alan tiyatronun nihai amacı, Avrupayı kan gölüne çevirmiş gibi görünse de, tüm yahudileri bir araya getirip, sermayelerinin gücüyle satın aldıkları Amerikanın da yardımıyla tek celsede (Filistinlileri de topraklarından kovarak) vadedilmiş topraklar dedikleri yere yerleşmekti. Ki bunu da alasıyla başardılar. Tüm dünyayı bir kaosa sürükleyerek, milyonlarca masum insanı katlederek, hem dünya tarihinin en mazlum ve masum ırkı ilan edildiler, hem de istedikleri topraklara yüzlerce yıl süren uğraşlar sonucu kavuşturlar. Tabi burada, o dönemin Amerikalı başkanı Truman'ın da dediği gibi, ülkeyi gümüş bir tepside sunun bize dediler ama Truman kurt politikacı, 2. dünya savaşının israilden sonra en karlı çıkan ülkesi olarak, bu olayı da sindire sindire yapmaları gerektiğini, kendisine kızıp küsseler de israilli siyonistlere rağmen sindire sindire, parça parça Filistinlilerden alıp, yahudilere vererek, tereyağından kıl çeker gibi halletti... Yani anlayacağınız güvenli liman dediğiniz sadece bir yalan, koca bir yalan... Çünkü buna inanmamız için yıllarca subliminal mesajlarla, haberlerle, tüm dünyayı hipnoz ettiler. Başarı olarak gördüğünüz (görmek zorunda kaldığımız) Arap - israil savaşlarına. Onlara savaş demek pek mantıklı olmaz. Neden mi? Osmanlı İmparatorluğunu yıktıklarında, ortaya çıkan tüm devletleri veya kırallıkları (Müslüman ülkelerde krallık nasıl olur hala anlamış değilim) kendi uzmanlarınca, yani ajanlarının marifetiyle bölüp, paylaştırıp seçtikleri kişilere ya da ailelere sunan, yani devlet başkanlığı ya da krallık koltuğuna oturtan İngilizlerin, yine kendi inançları (paranın gücü) doğrultusunda vadedilmiş topraklara yerleştirmek istedikleri yahudileri ciddi ciddi yenmelerine izin vereceklerini mi sanıyorsunuz? Ne İngilizler ne de Amerikalı politikacılar zaten avuçlarının içinde olan ve koltuklarından istedikleri gibi defedebilecekleri Arap kuklalarının, parasının gücüyle büyülendikleri yahudi efendilerinin onca emekten sonra ele geçirdiği toprakları tekrar Araplara ya da başka bir millete vermeyeceğini beşikteki bebek olmasa da herkes bilir zannedersem... Hamas gerçeğiyle toparlayalım... siyonist yahudiler aptal değil, her ne kadar vadedilmiş toprak diye ciyaklasa da, bir yahudinin asıl önem verdiği şey paradır! Yani para için değil toprağını, kendini bile satar! Bundan neyi anlamalıyız? Zaten ele geçirdiği ve keyfini sürdüğü topraklarda, parasının miktarını artırmak ve gücüne güç katmak için, elinde siyasi malzemelere ve yeni ajitasyon unsurlarına ihtiyacı var. Bunu tamamen ele geçirdiği Filistin toprakları üzerinden diğer ülkelere saldırarak mı yapar ve kendini dünya kamuoyu nezdinde suçlu durumuna düşürür? Yoksa (parası olduğu halde tüm sermayesini araç alımına bağlamayıp uygun krediyle araç alıp, parasını cebinde ve güvende tutan ve başkalarının parasıyla araç sahibi olan tüccar misali) elinin altında tuttuğu, siyasi otoritesi, ticari gücü, askeri gücü ya da en azından dünyaca tanınmış bir statüsü dahi olmayan el fetih (ki bu sosyalist enternasyonel üyesi parti üzerinden kukla haline getirdiği siyasileri ticari imkanlarla sömürüyor) ve hamas gibi 2 kukla organizasyona bölerek onlar üzerinden mi yapar? Unutmayın, önemli görevlerdeki Filistinlilerin, özellikle Hamaslıların, çoğu uzun yıllar israil zindanlarında tutulmuşlardır. Eh artık orada da el bebek gül bebek misafir edilmediklerini herkes bilir... Batı Şeria'da yasadışı yerleşimcileri (artık çoğu Afrikadan transfer edilen yahudi olmayan ama yahudiymiş gibi yaşayan maaşlı yahudi uşakları) aracılığıyla, kademe kademe ele geçirdikleri, gerekli gördükleri zaman aralıklarında da dünyaya, maşası Hamasın akıl ve izanla açıklanamayacak saçma sapan (amerikan filmlerinden fırlamış karelerle işleme aldıkları son Aksa Tufanı adını verdikleri saldırılarla) saldırılarıyla (bir kere bile askeri bir tesise isabet etmeyen ve her zaman boş arazilere düşen füze saldırıları), bakın bu teröristler bana saldırıyor, kendimi savunmak hakkım değil mi tiyatrosu çevirdikleri, bu işteki en karlı ama en kanlı katliamların maşası, müsebbibi ve failidir Hamas. Yani ne El Fetih ne de Hamas masum değildir. Filistin halkının siyonist israil kadar düşmanıdır bu iki organizasyon. Her zaman söyleriz 'minareyi çalan kılıfı hazırlar.' Hamas siyonist yahudilerin, güçlerine güç katmak için elinin altında tuttuğu masum Gazzelilerin canları istediği zaman katletmek ve dünyaya ajitasyon yapmak için kullandıkları en sinsi kılıfıdır... Ayrıca, varlığını tüm dünyada savaşlarla, korku salarak devam ettirmek ve bölgeye de hakim olmak isteyen Amerikanın elinin altında da israil aracılığıyla kontrol ettikleri bir Hamas oyuncağının bulunması Amerikanın en işlevsel silahıdır, anti parantez hatırlatmakta fayda var...
Esmer okurunun profil resmi
👏👏👏💫 Yüreğinize sağlık.. Düşündükçe taşlar yerine oturuyor zaten. Umarım bu konuları sizin haricinizde de ele alıp dile getiren olur böylece daha bilinçli hareket ederiz.. Müslümanlar olarak
Bülent Kaya okurunun profil resmi
Esmer
Esmer
Sayımız aslında çok fazla ama sadece kelimelere döküp insanların görmelerini sağlayamıyoruz. Okuduğumuz, seyrettiğimiz, saatlerce meşgul olduğumuz beyinlerimizi uyuşturan, kitapları, film ya da şovları ve sosyal medyalarımızı bilinçli bir şekilde kontrol etmeye başladığımızda, bu tür yazıları sık sık görebileceğimizi düşünüyor ve ümit ediyorum.
1 sonraki yanıtı göster
Bülent Kaya okurunun profil resmi
Esmer
Esmer
Değişim başka yerlerde, başka kimliklerde, yan komşumuzda veya en uzağımızda başlayabilir. Önemli olan bizde başlamasıdır. Şikayetle bir yere varamayacağımıza göre, o değişimi biz de kendimizde başlatalım. Gerisi, sayının artması ve birlikte hareket... Bir zamanlar yapmıştık, tekrar yaparız.
Bu yorum görüntülenemiyor
Muhammet okurunun profil resmi
Hocam yazdıklarınızın birçoğuna katılıyorum yalnız hamas hakkındaki sözlerinizin temelsiz olduğunu düşünüyorum. İsrail halkı karakterist özellikleri radikal inançları, iktisadi başarıları ve korkak bir halk olmaları geliyor.Hatta bu kadar pervasız zulümleri de korkaklıklarından geliyor, bu halk yıllarca dğnyanın muhtelif yerlerinde sığıntı gibi yaşadı ve sonunda sözde vaad edilmiş topraklarını artık güvenli bir liman olarak görüp yerleştiler.Bu güvenli yer algısını yıkmak hiç bir zaman işlerine gelmez ayrıca meşhur arap İsrail savaşlarındaki başarıları ,dünyaya vermiş oldukları büyük İsrail devleti karizmasını çizdirmek istemezler.Hamas kral çıplak dedi,dokunulmaz israile dokundu dğnyaya israilin aslında o denli mutlak kudret sahibi olmadığını gösterdi.İsrail böyle bir duruma düşmek istemez ayrıca her halükarda kimseyi takmıyordu zulum yaparken neden haması bahane olarak dünyaya yansıtma gereği duysun?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.