Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Derin Yahudilerin Okulu:Alliance Israelite Universelle
Sultan Abdülhamid iktidara geldikten sonra alliance okullarının faaliyetlerinden şüphelenip takibe aldırdı. Sıkı şekilde denetlemeye başladı.Sultan Abdulhamid'in kurduğu istihbarat teşkilatı Alliance okullarını ve memurlarını sıkı şekilde takip etmeye başlayınca öğretmenler takip ve denetimden bunalip Fransadaki merkeze bu durumu şikayet ettiler. Ayrıca Türk çocuklarının da bu okullarına kaydolması beyinlerinin bunalması Abdülhamid'i daha da şüphelendirdi. Abdülhamid yayınladığı "İrade-i Saniye" ile Müslüman çocukların gayrimüslim okullarına gitmesini yasaklamıştı. Yasak sonrası Müslüman öğrenciler bu okuldan ayrılmak zorunda kaldı. Ayrıca Sultan Abdülhamid, Alliance teşkilatının para trafiğini sevmemişti, şüphelendi çünkü para trafiği Paris'teki merkez üzerinden yürüyordu. Abdülhamid müdahale ederek Türkiye'deki Alliance okullarına yapılan yardımların İstanbul'daki Yahudi cemaati üzerinden yürütülmesini istedi. Bu yaptıklarından sonra Abdülhamid siyonist teşkilatın hedefi haline gelecekti. Abdülhamid 'in indirilmesine katkı sağlayacaklardı. Abdülhamid Hahambaşılığa siyonist emelleri olmayan Moşe Levi'yi getirmişti. Abdülhamid'i indiren Ittihat Terakki ise onu görevden alıp Hahambaşılığa Alliance'da eğitim gören Haim Nahum'u getirecekti. Haim Nahum ise Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında önemli rol oynayanlardandı. Lozan'a giden heyet içinde o da vardı. Haim Nahum'u özellikle anlatacağım. Saşkınlık veren bir Yahudiydi. Alliance teşkilatı ve görevlileri siyonist emellerimiz yok dese de bu yalandı çünkü İttihat ve Terakki içinde Filistin'de Yahudi devleti kurulmasına karşı olan büyük grup vardı. Bu endişeyi gidermek için "siyonizme karşıymış gibi göründüler. Halbuki bu okuldan mezun olanların çoğu İsrail'in kurulması için temel atma faaliyetinde bulunacaktı. Mezunların bazıları Emanuel Karasu, Nissim Russo, David Elnekave, Sami Hochberg bunlardan sadece bir kaçı. Hele Sami Hochberg Alliance teşkilatının ve derin siyonizmin önemli elemanlarındandı. İbranice gazete olan "Hamevaser" adlı gazeteyi yayına soktu. Filistin'de İsrail'in temellerini atan Mikveh Tarım Okulu'nun kurucularındandı. Gariptir; en derin siyonist faaliyetleri gazeteci Yahudiler yapmıştı. Zaten Osmanlı'da Alliance'den mezun olanlar siyonist amaçlar için büyük medya projesi başlattılar. Alliance okullarından mezun olan Türk ya da Müslümanlara gelince. Cumhurbaşkanı olacak olan "Celal Bayar", Milli Eğitim Bakanı olacak olan "Dr. Reşit Galip", Ittihatçıların fikir babası Rıza Tefik, şair Yusuf Ziya Ortaç, Abdülhamid 'i tahttan uzaklaştıracak olan hareket ordusunu komutanı Mahmut Şevket Paşa Alliance'da okumuştu. Celal Bayar Abdülhamid'in indirilmesinde ciddi rol alacaktı. Bayar'ın ailesi Bulgaristan'dan Bursa'ya göç etmişti. Babası modern eğitim veren Alliance okullarına vermişti. Eğitimini tamamladıktan sonra hızla yükseldi. Bankada çalışarak işi tam öğrendi. O sırada Abdülhamid'i indirme çalışmaları hızla devam ediyordu. İttihatçılar her yerde darbe için çalışacak kişiler arıyordu. Celal Bayar Bursa'da İttihatçıların kurduğu gönüllü taburuna yazıldı. Tam o zamanlar Abdülhamid'i indirmek için Hareket Ordusu Selanik'ten İstanbul'a geliyordu. Bursa'dan da bir birlik toplanıp Abdülhamid iyice kıskaca alınmalıydı. Osmanlı'da Bursa Yahudilerin en yoğun yaşadığı yerlerdendi. Görev Bayar'a düştü. Bayar, Bursa ve çevresinden gönüllüler toplayıp Hareket Ordusu'na yardım için organizeyi tamamlamıştı. Darbede tam görev aldı. Alliance okullarının kuruluşunun 150. yılında İstanbul'a gelen Türkiye Yahudileri Cemaati eski dönem başkanı Silvyo Ovadya, Osmanlıda kurulan Alliance okulları için şunları diyecekti: "1492'de İspanya'dan Osmanlı İmparatorluğu'na gelen Yahudiler, din eğitimi haricinde bir eğitim almıyordu. Alliance'in gelmesi ile 115 okul açıldı. Böylece Osmanlı ve Türk Yahudilerinin batılılaşması sağlandı. Bu okullarda sadece Yahudi öğrenciler ders görmüyordu. Müslüman öğrencilerin de bu eğitim kuruluşlarında öğrenim gördüklerini ve 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın bunların arasında yer aldığını unutmamak gerekiyor." Celal Bayar Kurtuluş Savaşı'nda da garip roller aldı. Milli mücadele başlayınca Anadolu'ya geçti. Yalnız Anadolu halkı modern görünümlü insanlara itibar etmiyordu. Sakal bıraktı, sarık taktı, cübbe giydi. Kendini Galip Hoca diye tanıttı. Milli Mücadele'nin önemli isimlerinden Cevat Rifat Atilhan, Celal Bayar için şunu diyor: "Türk milletinin dinine ve mukaddesatına bağlılığı o kadar kuvvetli idi ki bundan istifade eden açıkgözler oldu. Mesela İttihatçı Celal Bayar. Başına sarık sarıp, sirtina cüppe giyip sakal salıverip elinde tespih Galip Hoca müstear ismiyle Ege'de dolaşarak halkı kendi maksatları için kazanmaya çalıştılar. Ne yazık ki Celal Bayar, bu mümin halk Allah'ın nusret ve inayetiyle bir zafer kazanıp istiklale kavuştuktan sonra İslam'a ve onun kanunlarına silah çekmiş bir adamdır."
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.