Gönderi

TÜM ALINTILAR
GÜNEŞ DİL TEORİSİ-M.KEMAL ATATÜRK TÜM ALINTILAR
·
404 görüntüleme
Ayşegül. okurunun profil resmi
(1) Sabah: Güneş'in ilk şualarını bize gönderdiği yer. (2) 11: (. + 1) ektir. "Geniş, engin, şümul" gibi mefhumlarla objeyi vasıflandırır. Demek ki güneşin ışıkları, (sabah) yerinden bütün cihana yayıldı. Acaba, bu anda, güneşin bulunduğu yer neresidir? Onu, bundan sonraki ek işaret edecektir. (3) Ey: (. + y), ektir. Bu ek, şuağları aleme yayıldığı zaman artık kendisi de görülmüş olan güneşin bulunduğu yeri tesbit ve işaret eder. O yerin adı: Sabahı/ey = Sabah/ey dir. "Maşrık" demektir
Ayşegül. okurunun profil resmi
İhtar: Güneşin ışıklarına beşik olan bizim (Sabah) ımızın ince, temiz, lojik , asil manası görülüyor. Bizim senelerden beri Türk (sabah) ını kendi dil hazinemizden matrut bir halde bırakışımız dikkate değer bir noktadır. Acaba, (sabah) ın büyük kusuru mu oldu? Bunu bilmiyoruz. Öyle de olsa artık Türk Dil İnkılabı şerefine onun affolunarak yabancılık isnadından kurtarılması gerektir, sanırız
Ayşegül. okurunun profil resmi
Hakikaten Türkler, ilk ateşin keşfinde ağaç gibi taşlan da birbirine veya bir demir parçasına sürterek ateş yakarlardı. Demek ki hakikaten (taş), güneşin vasıflarından bazılarını temsil etmiştir. Çakmak taşıyla bala sigara ve ateş yakıldığı da malfundur.
Ayşegül. okurunun profil resmi
Tanağrığ = TANRI: Esas olan büyüğün, kuvvet ve kudretin kendi bitişiğinde tecelli ettiği kabul olunan obje veya süjenin ifadesidir. Türkün gözünde ve kafasında bir ve en büyük varlık, esas kuvvet ve kudret kaynağı, (güneş) bilinmiş, tanınmış ve ona tapılmış olduğu malumdur. Her noktasına, her an, güneşin yaklaşagelmekte olduğu geniş ve yüksek sahaya, yani göke, güneşe nisbetle verilen bir isim de (Tanrı)dır. (Gök) ve (Tanrı) sözleri, güneşe nisbeten uluhiyet anlamında da kullanılır. Fakat, (Tanrı) sözü ''Allah " demek değildir. O, Allah'ın mümessili tanılan ve bu itibarla kendine tapılan her şeydir: O bir hayvandır, bir kuştur, bir taştır, bir çürümüş ağaç parçasıdır, bir resimdir:
Ayşegül. okurunun profil resmi
(Asır) kelimeleri (asr) telaffuzu ile arapçada "ikindi vakti"ne dendiği gibi "gündüz" ve ''gece"ye de denir.[7]1 Not: (Asır) kelimesinin kökü olan (ağ) zaman ve mesafe manasına alınınca, ( + s) ekinin oldukça geniş bir sahaya intişar ve ( + r) ekinin de temerküz ve takarrür ifade etmelerine göre, (Asır) oldukça uzun bir zaman devresi demek olur ki, asrın zaman anlamı da bu yolda izah edilmiş olur.
Ayşegül. okurunun profil resmi
"Güneş - Dil Teorisi" Türk dilinin ana kökiyle radikal köklerini ve bunlara sonradan katılarak anlam nüansları yaratan eklerinin rollerini sarih kanunlarla ortaya koymaktadır
Ayşegül. okurunun profil resmi
Siyah Not: 4 - (Cey) sözünün arkadaşı olan (Sey, Siy) sözünden de (siyah) kelimesi çıkmıştır. Bu Türk kelimesinin manası Altaylara nazaran "görülmiyen, tanınmayan"; orada her şey Türkün gözünden "kaybolan, mahvolan" meflıumunu ifade eder. (Siyah) sözünün orijin manası güneş ve ışıkla alakalı değildir. Bunda asıl "uzaklık" meflıumundan doğan müphemlik anlamı vardır. Tabii cenubu bilmiyenler şimali de bilmezler. O kelimeyi de ya￾ratan yine Altaylardan dünyayı seyreden Türklerdir. [
Ayşegül. okurunun profil resmi
Not: 3 - Türklerden Altay cenubuna inen ulusların adı da (Saka) dır. Yani (Sağ), cenup Türkleri demektir. Bu Türklerin Sogdiyan'ın daha cenuba inerek yerleştikleri mıntakaya da (Sakağ + astan) = (Sakastan) veya (Sey + istan = Seyistan) derler.
Ayşegül. okurunun profil resmi
Not: 1 - Araplar (şark) kelimesini Türkçeden almışlardır. Bu ke￾lime ile hem güneşi, hem onun aydınlığını, hem onun doğduğu yeri murat ederler. "Yarmak, şak, kapı yarığından giren ışık, aydınlık ... " ve böyle bir takım şeylere de Arap Şark der. Çünkü şark kelimesini gayet tabii bir görüşün anlamında olarak bulan ve kullanan Türkün bu kelimeyi nasıl, niçin koyduğunu düşünmemiştir ve bilmez.
Ayşegül. okurunun profil resmi
Saha Not: 2 - (Sağ, sah ... ) sözleri üzerinde iken yabancı zannolunan bir Türk kelimesinin de ne kadar asil bir Türk sözü olduğunu göstermiş olalım: Gördük ki (sak-sah) sözleri "genişlik, vüs'at" anlamınadır. (Saka-saha) sözleri de bu genişliklerde oturan Türklerin adıdır. Bu kelime aynı zamanda, o genişliklerin de adıdır. O genişliklere Türk (saha) demiştir. Nasıl ki (il) sözü hem kavimdir, hem de o kavmin oturduğu memlekettir.
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.