Gönderi

lyi, güzel ve doğru birbirinden ayrılmış; birbiri ile irtibatsızlaştırılmıştır. Modern dünyada sanatın ahlakı olmadığı gibi, ahlakın da estetik bir kaygı taşımasına gerek yoktur. Hele hele bilimin ne ahlâka ne de estetiğe ihtiyacı vardır. Her birisi kendi işini, diğerleri ile irtibatsız bir şekilde, diğerlerini dikkate almadan yapar, yapmalıdır. Bunun nasıl esaslı bir mesele olduğunu müzekere etmenin yeri ve zamanı burası olmadığı için, sadece bir misal üzerinden kısaca işaret etmekle iktifa edeceğim: Kevin Carter isimli Güney Afrikalı meşhur gazeteciyi hepimiz hatırlarız. Gazeteci bir akbabanın bir çocuğu avlamasını kenarda durup kaydetmiş. Amacı, bir gerçeği, bir doğruyu Afrika'da açlık olduğunu, bütün dünyaya iletmek. Modern düşünme tarzında, eğer işin gazetecilikse, gazetecilik yapacaksın. Gazetecinin vazifesi, olup bitene müdahale etme den, onu kaydedip, insanlara ulaştırmaktır. Tabiatta olan biten şeylere müdahale etme hakkın yok. Senin için bir yaprağın hareket etmesi ile akbabanın çaresiz bir çocuğu yemesi arasında fark olamaz. Senin vazifen ne olursa olsun, bir akbabanın, sürünerek su ve yiyecek bulmak için yol almaya çalışan çaresiz, aç ve su suz, bir deri bir kemik bir çocuğu "avlamasını", bir politikacının basın toplantısından farklı göremezsin, görmemelisin. Senin vazifen olana müdahele etmek değil, olanı kaydederek iletmekten ibaret. İşte gazeteci Kevin Carter bu "vazifeyi" ifa ederek, olup biteni kaydetti ve bütün insanlığa, "ırkçılık ve açlığın" resmini takdim ederek, bir gazetecilik başarısı gerçekleştirdi ve Pulitzer ödülünü "haketti". Kevin Carter'in yaptığı doğru ile iyiyi, bilgi ile hayrı/ahlâkî iyiyi ve güzeli birbirinden ayırmanın tecessüm ettiği temsil gücü yüksek bir misaldir. Bizim hálá kabullenemediğimiz taraf bu aslında. Onun için Batılı değiliz. Bunu kabullenemiyoruz. Ahlâkla hukuku, ahlâkla siyaseti birbirinden ayırmayı, vicdanımız kabul etmiyor. Bir yerlerde haksızlık ve zulüm var, fakat bizim çıkarlarımız zalimlerle, zulmedenlerle bir arada olmayı gerektiriyorsa, son zamanlarda karşı karşıya kaldığımız meselelerin özeti burada o zaman, modern düşünme şekli, "çıkarların neyi gerektiriyorsa onu yapmayı emrederken, biz bunu yapamıyoruz; en azından isteyerek, arzu ederek, benimseyerek yapamıyoruz.
Medeniyet Meselesi
Medeniyet Meselesi
·
174 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.