Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Başkalarına yol vermek için hep geride kalan kadın, öne geçti. Aramızdan ilk o ayrıldı. Çok yetenekliydi ama bir eksiği vardı: Ölümsüz değildi. Küçükken beni en çok korkutan sözcük üç harf’li ‘son’’ sözcüğüydü. Bu sözcük beni sonsuz bir hüzne boğardı, pastanın sonu, reçel kavanozunun sonu, patates kızartmasının sonu, Perşembe gününün sonu, kaybedilen bir futbol maçının sonu, pazar gününün sonu, pazartesi günüyle son bulan, kötü biten bir pazar günü.. Bir ölüye ağlıyorum, bir ölümsüzü selamlıyorum.. Ben hep kültürün merakın mükafatı olduğunu düşünmüşümdür. Ölümsüzlüğe bel bağlamıyorum, hatta hayattımdaki umutsuzluk arttıkça ölümsüz olmaktan korkuyorum.. İlk sen ölünce ağlamaktan da kurtulmuş oldum, gerçi ben nereden bileceğim belki yukarıda ağlanıyordur, belki de yağmur artık hayatta olmadığı için pişmanlık duyanların gözyaşlarıdır. Yağmur da gözyaşları gibi aynı şekilde başlar, ben senden önce ölseydim ne yapardın? Sevdiğim ve ihtiyaç duyduğum kişilerin ölmeye hakkı yoktu, ölümleri hayattan istifa etmek demekti, bunu affedemiyordum..
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.