Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Mustafa Kemal & Hilafet
Türkiye'de ise Mustafa Kemal Paşa, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında yapılacak İzmir İktisat Kongresi'ne katılmak üzere yola çıkmış ve yol esnasında 15 Ocak 1923'de Eskişehir'de 18 Ocak 1923 tarihinde İzmit'te konuşmasında "Bütün İslam âleminin gerçek kurtuluşuna kadar varlığını korumayı görev bildiğimiz Hilafet makamı Türkiye Devleti'nin ne istiklali ne idaresi ve ne de hâkimiyeti ile zıtlık teşkil etmez" diyordu. Mustafa Kemal Paşa, 22 Ocak 1923 Bursa'da ve 7 Şubat 1923 Balıkesir Zaganos Paşa Camii'nde de hilafeti metheden benzer konuşmalar yapmıştı. Mustafa Kemal Paşa, Lozan Konferansı dağıldığında Balıkesir Zagonos Paşa Camii'nde 7 Şubat 1923 Cuma günü hutbesini okurken; "Anayasamız Kur'an'dır ve Kur'an hükümlerine bağlı kalacağız" diyordu. Zaten Milli Mücadele zaferle neticeleninceye kadar yaptığı bütün konuşmalarda din unsuruna ağırlık vermiştir. TBMM'nin açılışını dünyaya duyurduğu beyannamesinde, Meclisin Hacı Bayram Veli Camii'nde kılınan Cuma namazından sonra okunan Kur'an'larla ve çekilen tekbirlerle açılacağını ısrarla belirtmiştir. Nitekim meclis tekbir sadalarıyla açılmıştır. Türkiye'de ve dünyada bu tür gelişmeler yaşanırken Ismet Paşa, konferansın dağılmasından sonra Türkiye'ye dönmüş fakat Haim Nahum ondan erken davranarak Izmir Iktisat Kongresi'ne katılmak için Izmir'de bulunan Mustafa Kemal Paşa ile hilafet hakkında görüşmeye başlamıştır. Burada Haim Nahum'a bir taahhüt verilmiştir. Haim Nahum oradan Londra'ya geçip Lord Curzon ile görüşüp Mustafa Kemal Paşa'nın mesajını iletmiştir. Mustafa Kemal Paşa, bu görüşmenin ardından yol boyunca söylediği sözlerin aksine 17 Şubat 1923 günü İzmir İktisat Kongresi'nin açılış konuşmasında Hilafetin aleyhine ifadelerde bulunmuştur. Birinci mecliste Lozan'a itiraz edenler vardı; bu kişiler bazı tavizler verildiğini ve verilmemesi gerektiğini söylüyordu. 1 Nisan 1923 meclis fesh edildi çünkü Birinci Meclis'in yarısına yakını hocalardan ve müftülerden oluşuyordu. 28 Haziran 1923'de seçim yapıldı ve İkinci Meclis'te 15-20 kişi hariç muhalefet tasfiye edildi. Yeni meclis Lozan Antlaşmalarını onaylayacaktı. Lozan'ın imza edilmesinden sonra, 14 Ağustos 1923 günü Türk Ocağı heyet-i ilmiyye toplantısında Kur'an-ı Kerim'i Türkçeleştirme münakaşası yapılmaya başlandı. Mustafa Kemal Paşa toplantıda bulunan Kazım Karabekir'e hiddetlenerek: "Evet Karabekir, Arap oğlunun yavelerini (saçmalıklarını) Türk oğullarına öğretmek için Kur'an'ı Türkçe'ye tercüme ettireceğim ve böylece de okutacağım. Ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler... Çok garip değil mi? Balıkesir Zağnos Paşa Camii kürsüsünden müslümanlara; "Bizim Anayasamız Kur'an'dır" diyen Mustafa Kemal Paşa'ya ne oldu da: "Kur'an, arap oğlunun yaveleri (saçmalıkları)" sözlerini söyleyecek noktaya geldi? Tamamen İslami bir atmosferde geçen Milli Mücadele sayesinde iktidar olan paşalar, Milli Mücadele sonrası İslam'a karşı da mücadeleye başlamışlardı. Kazım Karabekir, bu yanlıştan onları çevirmek için iyi niyetiyle uğraşmıştır. Bununla ilgili Uğur Mumcu kitabında çok önemli bilgiler anlatır. "Karabekir, o günlerde, Ankara'nın Keçiören semtinde 'Kubbeli Köşk' diye bilinen bir küçük köşkte kira ile oturmaktadır. 19 Ağustos 1923 günü Mustafa Kemal, Latife Hanım ve Ismet Paşa bu köşke yemeğe gelirler. Yemekte tartışma çıkar. Tartışma Kazım Karabekir ve İsmet Paşa arasındadır. Mustafa Kemal, tartışmayı sessizce izler. Ismet Paşa müthiş bir inkılâp hamlesi teklif etti: "Hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız. Bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkılabi yapmazsak hiçbir zaman yapamayız."
Sayfa 127Kitabı okudu
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.