Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tarkovski'nin Mühürlenmiş Zaman'ı geçiyorum şöyle bir. Bu kitap, inanılmaz bir şey. Her baktığımda yeni şeyler keşfediyorum. Sanki bir büyü var bu kitapta. "Nasıl oldu da bunu kaçırmışım diyorum kendi kendime ve şaşırıyorum. Hele bir kere daha okuduğum "Nostalgia'nun Ardından" bölümü... Ruslar'in yurtlarından ayrı kaldıklarında yaşadıkları uyum sorunu, asimile olmakta gösterdikleri "trajik yetersizlikleri", bu yüzden Batılıların onlara "Kötü Göçmenler olarak bakmaları. Benim de yaşadığım yerden ayrı kaldığımda sudan çıkmış bir balık gibi çırpınışım yüzünden mi, beni bir kere daha derinden etkiledi. Baba ocağı inanılmaz bir şey. "İnsanın vatanı doğduğu değil, doyduğu yerdir" görüşüne bağlı olanlardan açıkça nefret ediyorum. "Bilemedik ana baba kıymeti/Ardımızda bir karlıca dağ imiş/Gurbet elde padişahlık sürmeden/Vatanında züğürt gezmek yeg imiş." (Karacaoğlan) Zeki'nin (Demirkubuz) her filmine başlamadan önce Mühürlenmiş Zaman'ı bir kere daha okuduğunu söylediğini hatırlıyorum. Sahi, Tarkovski'nin Moskova'dan 300 km uzakta bir köy evinde yaşamını sürdürdüğünü unutmuşum sanırım.
Sayfa 196 - KüreKitabı okudu
··
207 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.