Babam, balık değil de sanki denizi getirirdi evimize. Onun için deniz, mavi topraktan farksızdı. Bazen ipekten yumuşak bazen çelikten sert mavi toprak. Bize denizi anlatırken denizden dünyaya baktığını hissettirirdi bize. Babam denizin sırlarından söz ettikçe de evimizin denizin ortasında bir gemi gibi yol aldığını sanırdık.
Beklemek, belki de tıpkı mutluluk gibi katlanılabilir hale getirmenin yollarından birisidir yaşamayı. Bir şeyler beklediğimizi düşünmek isteriz, çünkü Pavese'nin de dediği gibi bir insan için beklenilecek bir şeylerinin olmamasıdır asıl korkunç olan. Hatta içerisinde...