Gönderi

432 syf.
4/10 puan verdi
·
10 günde okudu
MASUMİYET ÇAĞI-kitap yorumu
yazardan okuduğum ilk eser oluyor kendisi. Hakkında olumsuz eleştirileri inanılmaz fazla olarak görmüştüm ve bu durum beni korkutmuştu, başlamaktan hep çekinmişim. Bu seriyi hep sevdiğim için bu eser de operadaki hayalet, aşk ve gurur, jane eyre havasında olur sanmıştım ancak yanılmışım. Hakkında neden olumsuz eleştirilerin çokça olduğunu çok net anladım. Konusundan kısaca bashedersek; Archer adındaki hukukla ilgilenen karakterimiz, amerika sosyetesinin içinde yaşamaktadır. May adındaki sevgilisiyle evlenme planları yapmaktadır. May herkes için cevher değerindeki evlenilecek, kalıpların dışına çıkmayan, toplum ahlakına uygun, saf, el değmemiş, geleneksel bir genç kızdır. Her şey normal ilerlerken May'in kuzeni olan Kontes Olenska'nın Avrupa'da eşini terk edip amerikaya geri dönmesi, eşinden kaçması bomba gibi hayatlarına düşer bu sosyetedeki insanların. Kontesin bu alışılmışın dışındaki düşünce yapısını, özgürlük arayışını, kadınlar hakkındaki görüşlerini ve bağımsızlığını, yenilikçi düşüncelerini anlayamazlar, garipserler, dışlarlar. İlk başlarda Archer'da merak uyandıran Kontes daha sonra ilgiye ve aşka dönüşür. Aralarındaki çekim, topluma aykırı düşünceleri ortak paylaşmalarıyla Archer'ı etkiler Kontes. Ve artık Archer da Kontes gibi geleneksel düşüncelerden kurtulup yeni düşünceler edinir, yaşadığı toplumu eleştirmeye, küçümsemeye başlar, gerçek adı altındaki sahte karakterleri görür. Kontes'e aşık olmuştur. Bu aşk yasak bir aşktır. Kitap hakkındaki en büyük olumsuz eleştiri karakter sayılarıydı. Kesinlikle bu eleştiriye katıldım. Aşırı fazla isim geçiyor ve hiçbiri tam aktarılmadığından kim nedir bilemiyorsunuz. Çoğu karakter kim anlamadan okudum gittim. Bu durum bir süre sonra olaylardan da koparıyor sizi çünkü sürekli isimler ve bağlantılar geçiyor ama asla anlamıyorsunuz. Bende mi sorun var dedim ama herkes böyle düşünmüş. Yazar daha karışık aktaramazdı karakterleri. İsim verip geçmiş ve bizim çözmemizi beklemiş kimin kim olduğunu resmen. Olaylar da aşırı karışıktı. Aslında bir olay olmuyor ama oluyor gibi gösteriliyordu. Üstelik de oluyor gibi gösterilirken de karmakarışık aktarılıyor ve okuyucu yine ne olduğunu geçen sohbetlerden anlamıyordu. Yazarın dili çok kötüydü bence. Bu anlattıklarımın ana sebebi kesinlikle buna dayanıyor. Çok sıkıcı, sıradan ama kafa karıştırıcı, betimlemesiz ve karakter analizi sıfır bir dili vardı. Ana karakterlerin hisleri bile doğru düzgün geçemedi bana. Hiç beğenmedim. Çoğu kısımda bit artık diye okudum. Arada hızlandı gibi dediğim yerlerde oldu ama konu o kadar karışık aktarılmıştı ve olaylar aktarılamıyordu ki o kısımlar da sıradan geldi ve sıkıcı geçti. Asla tam hızlanıp o yasak aşkın ateşli kısımları iyi aktarılmıyordu. Archer'ın aşık olma aşamaları, Kontes'in neden eşini terk ettiği, Kontes'in Archerın aşkına karşılık verme hisleri, birbirlerinden uzak kalmaya çalışma aşamalarındaki diyalogların ana temaları her şey karmakarışık anlatılmıştı. Hiçbir konuşmayı anlamadım okurken resmen. Özlü sözler vardı ama diyalog bomboştu. Bunu diyor da ne alaka? dedim her seferinde. Sanki üstü kapalı anlatımı abartmaya çalışmış yazarımız. May karakteri hoşuma gitti. Tek iyi aktarılan oydu bence. Geleneksel kız modeli ve o zamanın geleneklerine bağlılığı , o zamanda kadından beklenen görevleri iyi temsil etmişti. Daha fazla sahnesi olsun isterdim. Olenska'nın o anlatılmak istenen ama asla bana geçmeyen güçlü, özgürlükçü kadın ruhu kitap boyu beklediğim şeydi ama hiç yoktu. Archer karakteri de nasıl bir kişilikte analmadan bitirdim eseri. Üstelik baş kahraman olmasına rağmen. Her karakter çok havada kaldı bence. Konu ve olaylar üzerinde durulmak istenmiş, duygudan çok ama o da başarılı değildi bence. Ana konu neredeyse hiç geçmedi bana. Evet, geleneklere karşı gelmek istediler ama aşklarıyla ,Archer'ın May'i aldatmasıyla o kınadıkları sosyete sahte insanlarından birileri oldular aynı zamanda. Bu anlatılmak istenmişti ama asla geçmedi bana. Kısacası okumasanız da bir şey kaybetmeyeceğiniz bir ser bence. Arka kapak yazısına baktığınızda beklentiye girebilirsiniz ama kesinlikle kapaktaki konunun aktarımı iyi değildi bence. Sıradan bir konu belki ama yazıldığı dönem de düşünülürse çok daha güzel işler çıkaran bir eser olabilirdi bu konuyla bile. Nasıl beğenilmiş yada rakiplerinin arasında yer almış anlamdığım noktalar oldu. Bence bu serideki Jane eyre, Aşk ve gurur gibi eserlerle kıyaslanamaz bile. Düşük beklentimin de altında bir eser oldu benim için. Tavsiye edebileceğimi düşünmüyorum.
Masumiyet Çağı
Masumiyet ÇağıEdith Wharton · Martı Yayınları · 20201,127 okunma
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.