Açıkçası büyük beklentilerle okuduğum, ancak çok da beğenmediğim bir kitap oldu. Her kitabı yazıldığı döneme göre değerlendirmek lazım olsa da, beyaz ırkın üstünlüğüne, Batı'nın (her halde Birleşik Krallık özelinde) üstünlüğüne koşulsuz inanan bir dili sevmem mümkün değil.
Yani yazarın zihin dünyasındaki önkabüller belli. Medeniyeti lineer bir zeminde değerlendiren, her toplumun geçmesi gereken belirli aşamalar olduğunu düşünen deterministik bir anlayışa işaret eden bir anlayış. Seven vardır, savunan vardır, inanan vardır. Ancak beni çok kendine bağlayamadı.