<<Öyle kızıyorum ki size! Ulan ben kimim? Neyim? Neden bana güvenirsiniz de kendinize güvenmezsiniz? Neden hep böyle iki omzunu büzmüş, kamburunu çıkarmış, eğilir, bükülürsünüz? Her işleri başaran, iyi kötü dağları deviren siz olduğunuz halde, o çocuk oyuncağı kazmalarla Purluğun kitli toprağını açan, bir olup her çızısına bağ diken, yaz altı ay güneş altında orak biçen, düven süren, tarhanayı yoğuran, bulguru kaynatan, hicbir lokmasını hazırdan yemeyip bilakis taştan çıkaran siz olduğunuz halde neden elinde on kuruşluk yetki olmayan bir memura güvenirsiniz?..>>