Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Rakip: İçinde yaşadığımız toplum
Bir keresinde ünlü düşünür Bernard Shaw: ''Kör bir insanın karısı, neden dudaklarını boyar?" diye sormuştu. Bu soruyu genişletip: "Kadınlar neden dudaklarını boyarlar'?" haline getirebiliriz. Niçin ellerde ve kollarda pırlantalar, yüzükler, bilezikler dolu olmalıdır? Niçin milyonlarca kadın, her yıl kozmetik sanayisine milyarlarca dolar öderler? Yüzlerinde biraz fazla kahverengi, dudaklarında biraz daha kırmızı olsun ya da göz çevrelerinde daha az kırışık kalsın diye mi? Peki erkekler niçin karılarına kürkler ve mücevherler alırlar? Niye otomobilleri Mercedes, Jaguar ya da Rolls Royce olmalıdır? Niçin toplumda ön plana çıkabilmek için, ellerinden geleni yaparlar? Bir çok kişinin hayali, günün birisinde, çevresindekilere: "Bak, ben şu kimseyim, şu mevkideyim ve bu kadar kazanıyorum" dedikten sonra, onların yüzlerinde şaşkınlık, hayranlık ve kıskançlık parıltılarını izlemek değil midir? Niye böyle davranırız, nedir bütün bunların amacı? Herhalde bunun ilk nedeni, sürekli olarak başka insanları etkilemek ve onların hayranlığını kazanmak isteğidir. Bunu belki biz çok istemiyor olabiliriz, ama çevremiz bizi her an, böyle davranmaya itmektedir. Onlar, içimizdeki "hep, olduğumuzdan daha başka olma" tutkusunu harekete geçirmekte ve bizi diğerleri gibi davranmaya, modaya uymaya, daha ileriye gitmeye ve hayatta tutunmaya doğru zorlamaktadırlar. Böyle bir davranış biçimi, bizi sürekli olarak başkaları ile bir rekabet ve çekişme içine girmeye yöneltir. Çünkü en azından bir ya da iki kez de, bizim kazanmamız gerekmektedir. Yoksa insan olarak kendimize güvenimiz kalmaz. Kimileri bu oyunu öylesine ciddiye alırlar ki, hayatlarındaki her şeyi, böyle "önemsiz" zaferleri kazanmaya adar ve bazen de her şeylerini yine bu uğurda kaybederler.
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.