Toprak ve yağmurun hikâyesi
İkindi vakti güneş yağmurunun, kasvetli hava da yürüyüş yaptığı anlardır. Hem yürüyüş yapar hem de içinde olanın peşine düşer.
Yol boyunca yürüdüğündendir ki , bir ağacın gölgesinde satır satır anlatmaya karar verir.
Yağmurun artık güneşi gitmiştir.
Yerini artık bulutlar almıştır, gerçek bir yağmur havası olmuştur.
Yağmur başlar çölde gezinmeye ve söze girer:
Hani derler ya ilk görüş,ilk bakış diye...
ben aciz olan,
toprağı ilk o çiçek açışından sevdim
ilk çiçeği onda gördüm diye... Her vakit onu seyrettim.
Zaman zaman toprağın, acı çektiğini, hüzünlendiğini fark ettim. Toprak kuruyor ve parçalara ayrılıyordu. Çiçekler solar solar ve ölürlerdi.
İlk yok oluşu ben orda gördüm.
İlk orda hissettim acıyı, ilk orda kanadı yüreğim...
Ağlamaya başladım, ben gözyaşı döktükçe , toprak bana tebessümle selam verdi.
Toprağın çiçekleri hayat buldu, toprak bir kez daha yüreğimde filizlendi.
İlk orda var oluşu gördüm,hissettim.
O zaman karar verdim yağmur olmaya, toprağın kuruduğuna şahit olduğum an, hep yağdım, toprağın üzerine...
{......}
Mahi'