Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Gece yarısı bir el elimi tuttu: «yaralı mısın arkadaş?» diye sordu. «Bunu neden soruyorsun?» «Hekimim bana ihtiyacın var mı?» Ona sol omuzumun iyi olmadığını, şiştiğini ve çok acıdığını söyledim... Omuzumu ince parmaklariyle yoklamağa başladı. Gözlerimden kıvılcımlar çıkıyordu... Ona: «sen baytarsın galiba, şimdiye kadar hiç insana baktın mı? Neden acıyan yerimin üstüne bastırıyorsun öyle, senin kalbin yokmuş?» O ise, omuzumu yoklamağa devam etti ve bana inek gibi «rica ederim biraz sus. Bu gevezeyi de başıma kim musallat etti. Dişlerini sık canını daha fazla acıtacağım» ihtarında bulundu. Kolumu bir çekti, bu sefer gözlerimden sanki alev fışkırdı. Biraz kendime geldikten sonra ona «Pis faşist» diye çıkıştım. «Ne halt ettin yahu, her tarafından kırılmış bir kolum vardı, şimdi onu büsbütün sakat bıraktın.» Onun yavaş yavaş güldüğünü duydum, «Sen yine dayanıklı oğ­lanmışsın, dedi, ben bunu yaparken senin sağlam elinle bana yumruklar ekleyeceğini sanmıştım, senin kolun kı­rık değil, çıkıktı, yerine taktım... Şimdi daha iyi değil misin. Hakikaten acım yavaş yavaş eksilmekteydi. Ona çok teşekkür ettim... İşte doktor dediğin böyle olur.
Sayfa 27
·
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.